| Kasabadayken görmüştüm. Tüm zaman boyunca orada oturdu. | Open Subtitles | شاهدتها بالبلدة من قبل لقد ظلت جالسة هناك طيلة الوقت |
| - Tüm zaman boyunca beraberdik biz. | Open Subtitles | أفتقدتك كثيرًا كنتِ دومًا معي طيلة الوقت |
| Bu çocukların yüzü Tüm zaman boyunca üzüntülüydü. | Open Subtitles | و هؤلاء الثلاثة كانت وجوههم تعبق بالحزن طيلة الوقت -إنهم يكذبون |
| Acımı dindirmek için Tüm zaman boyunca yedim ve sonunda böyle oldum! | Open Subtitles | كنت اكل طوال الوقت لكي اخفف حزني واصبحت هكذا |
| O köşede geçirdiğim Tüm zaman boyunca ben ben değildim. | Open Subtitles | طوال الوقت كنت أشعر بأن الزوايا ليست مكاني |
| Tüm zaman boyunca Clay tanıdığın en dürüst kişiydi. | Open Subtitles | كُل هذا الوقت (كلاي) هو أكثر شخص جدير بالثِقة قد تعرفينه |
| Tüm zaman boyunca yanındaydım. | Open Subtitles | لقد كنتُ برفقته طيلة الوقت |
| Tüm zaman boyunca tek bir şeye odaklanmıştım. | Open Subtitles | ركزت طيلة الوقت على شيء أوحد |
| Tüm zaman boyunca içeriden alım-satım yapmış. | Open Subtitles | كان يبادل داخلياً طيلة الوقت |
| Piper Tüm zaman boyunca burada kalmadı. | Open Subtitles | بايبر) لم تقيم هنا طيلة الوقت). |
| Piper Tüm zaman boyunca burada kalmadı. | Open Subtitles | بايبر) لم تقيم هنا طيلة الوقت). |
| İçinde bir sürü tortul ve kaya var. Ve bunlar Tüm zaman boyunca taşınmış. | Open Subtitles | وهنالك الكثير من الرواسب والصخور فيها ، يتم نقلها طوال الوقت |
| Hayır, diyor ki, sanki bir şey onu zayıf düşürmüş ve onu rüya görüyormuş gibi hissettirmiş, yine de Tüm zaman boyunca uyanık olduğuna yemin ediyor | Open Subtitles | لا , لقد قال أنه قد شعر بشيئاً ما تغلب عليه وجعله يشعر وكأنه بحلم وبرغم ذلك أقسم أنه كان مستيقظاً طوال الوقت |
| Burada olduğu Tüm zaman boyunca, senden bahsetti. | Open Subtitles | طوال الوقت الذي كان به هنا كان يتحدث عنك |
| Tüm zaman boyunca bana ihtiyacın olduğunu duymak çok aptalca. | Open Subtitles | كان من الغباء أن أعتقد أنك يجب أن تكون بجواري طوال الوقت |
| Tüm zaman boyunca burada olduğumu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | . بربك , هل تقصدين بأنني كنت هنا طوال الوقت ؟ |
| Bir çok geçici yarı zamanlı işte çalıştı ama Tüm zaman boyunca sabit gelir kaynağı vardı. | Open Subtitles | عمل بالعديد من وظائف الدوام الجزئي المؤقتة لكن ظل مصدراً وحيداً من مصادر دخله، كان ثابتاً طوال الوقت |
| Tüm zaman boyunca Clay tanıdığın en dürüst insandı. | Open Subtitles | ..كُل هذا الوقت كلاي) هو أكثر الأشخاص ثِقة) مِن بين الأشخاص |