Onun morfin tüpünü, yarın için buraya koyduğumdan eminim. | Open Subtitles | أنا واثقه أننى وضعت أنبوب المورفين خاصتها هنا |
Ameliyattan sonra solunum tüpünü gırtlağımdan bu sefer... çıkarmalarını söyler misin lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تتأكد أنهم سيخرجون أنبوب التنفس من حنجرتي بعد العملية مباشرة هذه المرة ؟ |
Beslenme tüpünü çıkarmama izin vermiyorlar. | Open Subtitles | لم يتروكني أسحب أنبوب غداؤها و أنا محظوظ |
Test tüpünü santrifuja koy. | Open Subtitles | ضعى انبوبة الإختبار فى جهاز الطرد المركزى |
Ben cam kırıklarını ayıklarken o göğüs tüpünü mü yapacak? | Open Subtitles | أناأنتزعبقاياالزجاج, و هي ستضع انبوب صدري؟ |
Daha fazla malzemeye ihtiyacımız var. tüpünü tak. | Open Subtitles | نحتاج للمزيد من المعدات أحصل لك على خزان |
Eğer kimyasallar demir boruları eritiyorsa, bu dişmacunu tüpünü nasıl oluyor da eritemiyor? | Open Subtitles | إن كانت المواد الكيميائية يمكنها أن تأكل المواسير الحديدية فلماذا لا تأكل الأنبوب الموضوعة به؟ |
Kirk, seni sakinleştirmek için bir ilaç vereceğiz, ve sonra tekrar solunum tüpünü takacağım. | Open Subtitles | كيريك راح تعطيك شي يهديك بعدين راح نرجع الانبوب. |
Galiba oksijen tüpünü ateşleyen şeyin kalıntılarını bulduk. | Open Subtitles | رئيسي, وجدنا بقايا ما قد أطلق خزانات الأكسجين |
Veya çok istiyorsan o hava tüpünü tekrardan gırtlağına kadar sokayım. Klinik Sanando'da doktorlar ne derse o olur. | Open Subtitles | أو سأقوم بإدخال أنبوب التنفسِ مرّةً ثانيةً وتلكَ المرّة لن يكون في حلقكَ |
Göğüs tüpünde Kelly var kelly'i uzaklaştır,göğüs tüpünü ilerlet | Open Subtitles | مشبك في أنبوب الصدر قومي بإزالة المشبك و ادعمي أنبوب الصدر |
Sadece bir saat içinde, bütün deney tüpünü doldurmaya yetecek kadar biriktirdim. | Open Subtitles | في ساعة واحدة فقط ، لقد جمعت ما يكفي لملء أنبوب الاختبار كله. |
Herhangi bir yerde demet tüpünü tıkayan bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء ما زال ملتصقا في أنبوب الشعاع في أي مكان |
Ben de çocuğun beslenme tüpünü düzgün yerleştirmediğin için zatürre olup ölme riskiyle karşılaştığımızı söylerim. | Open Subtitles | وسأخبرها أنّك لم تتفقد أنبوب التغذية لأحد الأطفال الذي كاد أن يموت من إلتهاب رئة استنشاقي. |
İçeride muhtemelen kırık ve parçalanmış kemikler var o yüzden göğüs tüpünü takmak hiç de kolay olmayacak. | Open Subtitles | على الأغلب سوف يكون هناك شظايا وأجزاء من عظام متكسرة في الداخل لذلك لن يكون أنبوب سهلاً على الأطلاق |
Eğer göğüs tüpünü zamanında taksaydım... | Open Subtitles | لو أنني قد وضعت انبوبة في . . صدره على الفور |
Mide tüpünü de bu yüzden taktık. | Open Subtitles | حسنا,ولهذا السبب قمنا بوضع انبوبة المعدة له. |
Sonrasında hava tüpünü arkasında dışarıda kalacak şekilde bırakıyoruz. | Open Subtitles | و بعدها نترك انبوب الهواء ممتداً بالخارج |
Göğüs tüpünü çıkarmamız gerekir mi? | Open Subtitles | اعرف هل علينا , أه ترك انبوب الصدر ملتصقا ؟ |
Oksijen tüpünü, tekerlekli sandalyesini taşıdım. | Open Subtitles | كنت أحمل لها خزان الأكسجين كرسيها المتحرك |
Eğer kimyasallar demir boruları eritiyorsa, bu dişmacunu tüpünü nasıl oluyor da eritemiyor? | Open Subtitles | إن كانت المواد الكيميائية يمكنها أن تأكل المواسير الحديدية فلماذا لا تأكل الأنبوب الموضوعة به؟ |
- Belki tüpünü çıkarmalıyız, ne dersin? | Open Subtitles | -ربما يتجوب علينا ازاله الانبوب من القصبه؟ |
Aklınıza Dr. Auerbach'ın tüpünü değiştirebilecek herhangi biri geliyor mu? | Open Subtitles | هل لديك أية فكرة عن المستفيد من تبديل خزانات د. آرباك ؟ |