Ne tür sorular soruyordu? | Open Subtitles | -أيّ نوع من الأسئلة كان يسأل عنها؟ |
Bu tür sorular reklamcıların hep sorduğu ve basit cevapları olmayan sorulardır. | TED | هذا هو نوع الأسئلة التي يقوم المعلنون دائما بطرحها، وليست هناك إجابات سهلة. |
Ne tür sorular sormam gerekiyor? | Open Subtitles | ما هو نوع الأسئلة المفترض علي طرحها؟ |
Şu tür sorular sormaya başladım: "Bu eylem bana ve çevreme daha fazla uyum getirecek mi?" | TED | بدأت أطرح أسئلة مثل: هل سيؤدي هذا الإجراء إلى مزيد من الانسجام وجلب المزيد من الانسجام إلى بيئتي؟ |
Artık bu tür sorular sormuyoruz. | Open Subtitles | لم نعد نسأل هذا النوع من الأسئلة من زمن 0 |
Sana ne tür sorular sordu? | Open Subtitles | إذًا ما نوع الأسئلة التى سألك إياها ؟ |
Cevapları istemiyorum, sadece ne tür sorular var, bilmek istiyorum. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أنا لا أبحث عن الإجابات، إتفقنا؟ بل كنتُ أحاول معرفة نوع الأسئلة التي ستكون في الإختبار. |
Bunun üzerine şu tür sorular gelmeye başladı, "İnsan vücudu parçaları üretmek mümkünse, et ve deri gibi hayvansal ürünler de üretilebilir mi?" | TED | ونظرا لهذا، بدأنا نحصل على أسئلة مثل إن كان بإمكانك أن تنمي أجزاء الجسم البشري هل يمكنك أيضا زراعة المنتجات الحيوانية مثل اللحوم والجلود؟ |
Böyle bir geleceği hayata getirirken, insanların o potansiyele dokunabilmesi, görmesi ve hissetmesi bizim için çok önemliydi çünkü böyle hızlı ve yakın görüler insanları galeyana getirir onlara doğru sorular sordurur, şu tür sorular: Genetiğim yüzünden yargılandığım bir dünyanın çıkarımları neler? | TED | خلال استحضار سيناريو المستقبل هذا كان المهم بالنسبة لنا أن يتمكن الناس من عيشه ولمسه ورؤيته والشعور باحتمال تحققه لأن تجربة مباشرة وقريبة كهذه، تدفع الناس ليطرحوا الأسئلة الصحيحة، أسئلة مثل: ما هي عواقب العيش في عالم حيث يتم الحكم عليّ من خلال جيناتي؟ |
Çünkü bu tür sorular sorulmasını beklemiyordum. | Open Subtitles | لأنّي لم أكن أتوقّع طرح هذا النوع من الأسئلة عليّ |
Artık bu tür sorular sormuyorum. | Open Subtitles | لم أعد أطرح هذا النوع من الأسئلة |