Çünkü bu dev türbinler gücün ne olduğu ve gücün ne yaptığı konusunda nihai ifadelerdir. | Open Subtitles | لأن هذه التوربينات العملاقة بالفعل هي التعبير النهائي عن كنه القدرة و عما تفعله |
Dex türbinler bozulursa diye burada kalsın. | Open Subtitles | التنفيذ المباشر يحتاج إلى البقاء في حالة التوربينات كسر. |
türbinler, pamuk, şeker bu tip boktan şeyler. | Open Subtitles | كما تعلم, التوربينات القطن أو بعض الأشياء الآخرى كالسكر مثلاً |
2.5 milyon dolarlık türbinler lanet bir balık için duman olmayacak! | Open Subtitles | التوربين ابو 2.5 مليون دولار لن يَرتفعُ في الدخانِعلشان صِيد |
türbinler yeterince hızlı dönmüyor. | Open Subtitles | توربيانتي مازالت لا تدور بشكل سريع كفاية |
türbinler patlayıp, bütün santrali yerle bir edebilir ya da baraj çökebilir ve yoluna çıkan her şeyi silip süpürür. | Open Subtitles | التوربينات قد تنفجر و تدمر المبنى بأكمله أو أن السد قد ينفجر و يغمر بمياهه كل شيء في طريقه |
Bu türbinler çözeltiyi kek çırpıcısı gibi karıştıracak böylece kalsiyum hidroksit, flüoritle daha hızlı tepkimeye girecek. | Open Subtitles | هذه التوربينات ستمخُضُ المحلول كخليط الكعكة، لذا هيدروكسيد الكالسيوم سيتفاعل بسرعة مع الفلوريد. |
Eğer kapıyı açmaya çalışırsak türbinler havaya uçar. | Open Subtitles | ستنفجر التوربينات فى مستوى الشارع. على الموظفين... |
türbinler büyüdü. Çapları 300 fite (~90m) kadar ulaşıyor, ama daha yükseğe erişemiyorlar, ve ne kadar yüksekteyseniz o kadar rüzgar var, ve o kadar güç -- neredeyse 2 katı kadar. | TED | ،تم تطوير التوربينات ويمكنها الآن الوصل إلى ارتفاع ثلاث مئة قدم ،ولكنها لا تستطيع أن تصل إلى ارتفاع أعلى --و حيث يكون الارتفاع أكبر تكون الرياح أكثر وأشدّ قوّة بنسبة الضّعف |
türbinler çalışıyor. | Open Subtitles | التوربينات بدأت تعمل |
türbinler çalışıyor. | Open Subtitles | التوربينات قد عادت وتعمل |
Hız kaynağı türbinler. | Open Subtitles | التوربينات لسرعة. |
Hız kaynağı türbinler. | Open Subtitles | التوربينات لسرعة. |
türbinler ateşlendi. | Open Subtitles | التوربينات... تشتعل. |
türbinler aküyü doldurur, aküler UV ışıklarını açık tutar ve savunmamızın ilk hattı onları kızartmak. | Open Subtitles | نشحن التوربين من بطاريات السيارة بطاريات السيارة تواصل الأشعة فوق البنفسجية بالعمل وقلي الجلد هي مصادرنا الرئيسية للدفاع |
türbinler onu parçalayacak. | Open Subtitles | سيمتص بواسطة التوربين |
türbinler yeterince hızlı dönmüyor. | Open Subtitles | توربيانتي مازالت لا تدور بشكل سريع كفاية |