"türkiye'de" - Translation from Turkish to Arabic

    • في تركيا
        
    • فى تركيا
        
    Anneannem gibi kadınların Türkiye'de yaptıkları bir başka şey de aynaları kadifelerle örtmek veya ters çevirerek duvara asmaktır. TED أمر آخر تفعله نساء كجدتي في تركيا هو تغطية المرايا بقماش من القطيفة, أو تعليقها على الجدران وهي مقلوبة.
    - Sen ona bakma. Türkiye'de herşey mümkündür. Seni kaçakçılıktan suçlamayabilirler. Open Subtitles كل شيء محتمل في تركيا انهم قد لا يعاقبونك على التهريب
    İkincisi, son yirmi yıl içinde, küreselleşme sayesinde, pazar ekonomisi sayesinde, orta sınıfın yükselmesi sayesinde, Türkiye'de, benim tanımımla İslami çağcılığın yeniden doğuşunu gördük. TED كما انه في العقدين الأخيرين .. وبفضل العولمة واقتصاد السوق وبفضل نمو الطبقة الوسطى رأينا في تركيا ما اسميه انا اعادة ولادة الحداثة الاسلامية
    Türkiye'de doğdum, Kürt bir aileden geliyorum ve ben henüz çocukken Danimarka'ya taşındık. TED ولدت في تركيا لأبويين كرديين وانتقلنا إلى الدنمارك عندما كنت طفلة.
    - Bir doğulu olduğunuzu söyledi - Türkiye'de buluştuğunuzu söyledi Open Subtitles اوم ,قال انك من الشرق ولكنه ذكر انه قابلك فى تركيا
    Ve orada, Türkiye'de olanlar bence her yerde olabilir. TED وأعتقد أيضًا أن ما حدث في تركيا يمكن أن يحدث في أي مكان.
    Türkiye’de, buraya benzer bir yerde, Kürt dağları yakınında büyüdüm. TED نشأت في بيئةٍ مماثلة في تركيا قرب جبل الأكراد.
    Lisans sayesinde Kuveyt'te bir buçuk yıl önce bir lunapark açtım, ismi The 99 Köyü Lunaparkı, 27.870 metre kare, 20 oyuncak, hepsinde bizim kahramanlar var. İspanya'da ve Türkiye'de birkaç giysi lisansı. TED وقد افتتحنا مدينة ملاهي في الكويت منذ عام ونصف تسمى مدينة ملاهي الـ 99 بطلا على مساحة 300,000 قدم مربع .. تحوي 20 لعبة لابطالنا كذلك ادوات القرطاسية للرجوع للمدرسة في تركيا واسبانيا
    Ankara'ya giden şu yol Türkiye'de ne kadar haydut, eşkıya varsa onların yuvası. Open Subtitles مع ذلك فان هذه الطريق الى أنقرة تشكل مرتعا لكي قاطع طريق لقيط في تركيا
    Türkiye'de insan ancak kazara masum olabilir. Open Subtitles في تركيا .. تلك الحوادث لعينة حتى ولو كنت بريء
    Evrakları hazırlayacak zamanımız olmadı. Türkiye'de sorun yaşayabilirsiniz. Open Subtitles ليس لدينا الوقت لتنظيم الأعمال الورقية , لذا قد تجدين صعوبة في تركيا
    Muhtemelen, Söze'nin Türkiye'de kökünü kuruttuğu Macarlar olmalı. Open Subtitles لنفس الهنغاريين الذين محاهم سوزي في تركيا
    Müttefiklerinde olduğu gibi Türkiye'de de vatan içinde durum umutsuzdu. Open Subtitles في تركيا كما هو الحال مع حلفائها كانت الحالة على الجبهة الداخلية يائسة جداً
    Olmaz, bırakmam, daha Türkiye'de niye seri katil yoktur onu anlatacaksın oğlum... Open Subtitles لم تقم حتى قال لي لماذا هناك لا السفاحين في تركيا.
    Eğer teselli olacaksa gerisinin çoktan Türkiye'de olduğuna eminim. Open Subtitles إن كان هناك أي عزاء فإني متأكد من أن باقيه في تركيا الآن
    Türkiye'de bir yerlerde. Bildiğimiz tek şey bu. Open Subtitles إنه في تركيا في مكان ما هذا كل ما وجدناه
    Yunan ebeveynler tarafından Türkiye'de yetiştirildim ve orta gelirli bir aileydi. Open Subtitles لقد نشأت في تركيا من أبوين يونانيين جبال الألب الفرنسية وعائلة من الطبقة المتوسطة
    Türkiye'de mavi gözlü olmak şanstır. Open Subtitles ماشاء الله من الحظ أن تحظى بعين زرقاء في تركيا
    Türkiye'de bir yıl kaçak yaşadıktan sonra, Open Subtitles و بعد سنة من الاقامة الغير شرعية في تركيا
    Türkiye'de de olsam, İran'da da, nerde olursam olayım seni seviyorum. Open Subtitles فى تركيا أو إيران لا يهم المكان ، أنا أحبك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more