Asıl şaşırtıcı olan ise, son 40 yılda diğer kanser türlerinde gelişmeler yaşanırken, pankreas kanserinde bu rakam hiç değişmedi. | TED | ما هو صادم،من ذلك هو أن في 40 عاماَ، هذا الرقم لم يتغير قليلاَ، بينما تم إحراز تقدم أكثر مع أنواع أخرى من الأورام. |
Neredeyse bütün kanser türlerinde en sıklıkla devre dışı kalan baskılayıcı gendir | TED | وهو أكثر الجينات الكابحة للورم والتي يتم كبتها تقريبًا في كل نوع من أنواع السرطان. |
Bazı kumaş türlerinde, farklı kimyasallar farklı sonuçlara.. | Open Subtitles | مع أنواع معينة من الأقمشة يمكن أن تتفاعل بعض المواد الكيميائية مما يسبب |
Geçmişteki araştırmalar, katil balinaların diğer ayı balığı türlerinde çok daha başarılı olduklarını gösteriyor. | Open Subtitles | مؤخراً، تمّ ملاحظة أنّ الحيتان القاتلة تنجح أكثر عند اصطياد أنواع أخرى من الفقمات |
Çünkü bu görevlendirme yüzünden diğer kanser türlerinde ek çalışmalar yaptık, göğüs kanseri dahil olmak üzere, karaciğer kanseri, rahim kanseri, bu kanserleri de erkenden teşhis edebilme umuduyla sabırsızlanıyorum. | TED | وبسبب ذلك، أجرينا دراسات إضافية الآن على أنواع سرطانات أخرى، ومنها سرطان الثدي وسرطان الرئة وسرطان المبيض، ولا يسعني الانتظار لأرى كم يمكننا اكتشاف السرطان مبكرًا. |
Ne oğulların ne de kızların aile kökenlerini terk etmemesine çok nadir rastlanır — neredeyse tüm hayvan türlerinde bir ya da iki cins ayrılır. | TED | حقيقة أنه لا الأبناء ولا البنات يتركون عائلاتهم الأصلية بينما في جميع أنواع الحيوانات تقريبًا واحد أو كلا الجنسين يغادرون. |