| tüy gibi bir şey görüş alanımı kapadı. | Open Subtitles | انا اعلم شئ كالريشة كان يقف امام الفوهة. هذا كل شئ |
| Bu bok yüzünden tüy gibi hafif hissediyorum. | Open Subtitles | أحس أنني خفيف كالريشة بسبب هذه القذارة |
| Senin kızın, sanki bir tüy gibi. | Open Subtitles | ابنتك إنها كالريشة |
| Hava bükmenin gücü sayesinde bu canavar bile tüy gibi uçabilir. | Open Subtitles | , بقدرة التحكم بالهواء ! حتى هذا الوحش يمكن أن يطفو مثل الريشة |
| Kahretsin, tüy gibi hafif. | Open Subtitles | يا إلهى . إنه خفيف مثل الريشة |
| Morluklarına baktığı zaman tüy gibi hafif olduğunu düşünmeyecektir, eminim. | Open Subtitles | أراهنُك على أنَّه عندما ينظرُ إلى كدماتها في وقتٍ لاحق لن يكون مصطلح "خفيفين كالريش" خياراً له |
| Toprağın tüy gibi yumuşak olsun. | Open Subtitles | لتصبح الأرض ناعمة كالريش. |
| Çevik Kimberly, tüy gibi hafif, sen turnasın. | Open Subtitles | كيمبرلى) الرشيقة ، خفيفة كالريشة) أنت "طائر الكركى" |
| Seni bir tüy gibi yere indireceğim. | Open Subtitles | وسأنزلك كالريشة |
| tüy gibi hafifim! | Open Subtitles | أنا خفيفٌ كالريشة! |
| tüy gibi. | Open Subtitles | عجباً, كالريشة |
| tüy gibi hafif. | Open Subtitles | خفيفينِ كالريش |