| Haklı veya haksız, davranışın yine de kargaşaya yol açtı. Hayatını sonsuza dek bir tımarhanede geçirmek seni terbiye edebilir. | Open Subtitles | سواء كنت محقاً أم خاطئاً ، تصرفك كان مسيئاً ايها الشاب ربما قضاء فترة حياتك في مستشفى المجانين سيعلمك الأخلاق |
| tımarhanede olan Lloyd Braun'du, ben değil. | Open Subtitles | لويد برون كان في مستشفى المجانين , لست أنا |
| Tamamen delirmiş olanlar tımarhanede. | Open Subtitles | إن المخابيل المطلقون محتجزون بداخل مستشفى المجانين. |
| Sanki ev yeterince deliyle dolu değilmiş gibi, tüm gün tımarhanede veya kimilerinin dediği gibi okulda olmam gerekiyor. | Open Subtitles | واذا المنزل لم يكن ذهني بما فيه الكفاية, يجب ان اقضي طوال اليوم في مشفى المجانين, أو كما يسميها البعض, مدرسة. |
| Ait olduğun yerde, tımarhanede niye değilsin? | Open Subtitles | لماذا لست في المصحة العقلية حيث تنتمين ؟ |
| Bu tımarhanede duguları olan bir tek o çünkü. | Open Subtitles | هي الوحيده التي تملك احساس حول ذلك في مستشفي الامراض العقليه |
| FBI ajanı tımarhanede ek iş yapıyor demek. | Open Subtitles | العميل الفيدرالي لديه وظيفة ثانية في مستشفى المجانين |
| Babam gibi o da tımarhanede ölmüş. | Open Subtitles | مات في مستشفى المجانين تماماً مثل أبي |
| tımarhanede onlara ihtiyacı olmayacak. | Open Subtitles | هي لن تحتاجها في مستشفى المجانين |
| Ebeveynleri tımarhanede tanışmış olabilir. | Open Subtitles | ربما أجتمع أبواه في مستشفى المجانين . |
| Doğru, hala bu tımarhanede olduğuma göre. | Open Subtitles | ! صحيح فلا زلت هنا فى مستشفى المجانين |
| O tımarhanede. | Open Subtitles | نعم، حسناً، ماذا قال (لاري)؟ إنه في مستشفى المجانين |
| İki gününü tımarhanede geçiren biri için mi? | Open Subtitles | .. انت تعني بالنسبة لقضائي يومين في مشفى المجانين ؟ |
| Dün akşam tımarhanede o savaş kahramanını öldürdük ya. | Open Subtitles | الليلة الماضية في مشفى المجانين القديم؟ لقد قتلنا بطل حرب |
| tımarhanede şiirler yazdı. | Open Subtitles | كان يكتب الشعر في مشفى المجانين |
| tımarhanede olması gereken bir polis katilisin. | Open Subtitles | أنت قتلت شرطياً وينبغي أن تكون في المصحة العقلية |
| Bu tımarhanede duguları olan bir tek o çünkü. | Open Subtitles | هي الوحيده التي تملك احساس حول ذلك في مستشفي الامراض العقليه |
| O tımarhanede takıldığından ötürü oluyor bu. | Open Subtitles | "مقهى (بانغ)" هذا لأنك تتسكعين في منزل المجانين |
| Ben mesela. Bir tımarhanede sekiz yıl geçirdim. | Open Subtitles | خذوني كمثال , أنا كنت قد قضيت ثمانية أعوام في مستشفى للمجانين |
| ...şimdi tımarhanede olurdum çünkü kadınlar tımarhaneye gönderir, anla! | Open Subtitles | الذيين يسَألَونني كان يجب ان اكُونُ في مستشفى المجانين، لأن النِساءَ يُرسلنَك إلى مستشفىِ المجانين، افْهمُ |
| Çocuğunu oraya fırlatmasının nedeni lanet bir kaçık olması ve şu anda da olması gereken yerde, yani tımarhanede. | Open Subtitles | أذت الطفل لأنها مجنونة لعينة، والآن هي بمشفى المجانين حيث تنتمي |
| Ve bu tımarhanede kilitli. | Open Subtitles | وحبسهن في هذا جناح النفسى. |