"tırmanarak" - Translation from Turkish to Arabic

    • تسلق
        
    • تسلقت
        
    • تسلقوا
        
    606)}Bekle bir dakika Minerva-san. 612)}Dest Kulesinin üstünde parıldamıyor mu? 608)}duvarı tırmanarak çizgiyi geçmeleri mümkün değil. 612)}Ne olacak peki? Open Subtitles دقيقة من فضلكم ، خط النهاية فوق سطح البرج ، لا أحد يستطيع تسلق الجدار للوصول إلى النهاية ، ماذا سيفعلون ؟
    Yeteri kadar ısınıp, buza tırmanarak... şuradaki pencereye ulaşmak için. Open Subtitles فقط لكي يدفئني قليلاً لكي أتمكن من تسلق الجليد على تلك النافذه هناك
    Söylesene kim kabloya tırmanarak asansörden hızlı gidebilir? Open Subtitles قل ليّ شيئاً من يستطع إجتياز المصعد عن طريق تسلق السلك بيده؟
    Oradan tırmanarak çıktım ki hayalini kurduğum seçeneklere sahip olabilesin. Open Subtitles لقد تسلقت و خرجت منه ليكون لديك انت حق الاختيار
    İçeri ancak pencereye tırmanarak girebildim ama sonunda girdim. Open Subtitles نعم لقد تسلقت المبني وقفزت من خلال النافذة لكي أدخل ولكن دخلت إلي هناك
    Duvarın üzerinden tırmanarak bahçedeki çalılıklardan geçtim. Open Subtitles تسلقت على الحائط وشقيت طريقي قدماً
    Sonra o elmalar büyük bir ağaç oldular, ve siperdekiler ağaca tırmanarak, boynuzlu atların ve arpların olduğu sihirli topraklara ayak bastılar. Open Subtitles ونمو في شجرة كبيرة ، وكانوا جميعاً تسلقوا الشجرة إلى أرض سحرية مع وحيدات القرن والقيثارات
    Oradaki her kimse pencereden tırmanarak çıkmış. Open Subtitles أياً من كان هناك ربما تسلق للخارج عبر النافذة
    ve binalara tırmanarak kazanıyorsun, öyle mi? Open Subtitles وأنت تقول أن المرء يربحها إذا تسلق مبنى؟
    - Evet. Binaya tırmanarak mı kazandığını söylüyorsun? Open Subtitles وأنت تقول أن المرء يربحها إذا تسلق مبنى؟
    Asansör boşluğuna tırmanarak bizi buradan çıkartabilirim. Open Subtitles بوسعي إخراجنا من هنا عبر تسلق جذع المصعد للأعلى.
    Ya da üstünden tırmanarak geçerler. Open Subtitles يرحل الصخر، و توحيد ، أو تسلق الصخور.
    Mimarlık ve kollarını... dağa tırmanarak görmek. Open Subtitles لرؤية هندسة الخلق وقوة تسلق الجبل
    Dün ilk defa beşiğinden tırmanarak çıktı ve bana "Ne yapacaksın?" bakışı attı. Open Subtitles يا صاح،الليلة الماضية تسلقت وخرجت من سريرها للمرة الأولى، وأعطتنى نظرة: "ماذا ستفعل حيال هذا؟"
    Duvardan tırmanarak kaçmışsın. Open Subtitles أنت تسلقت الجدار وهربتِ
    Ve insanlar o iple yukarı tırmanarak istediklerini elde edeceklerini sanırlar bu yüzden düşünmeden tutunurlar. Open Subtitles والناس يعتقدون أنه بإمكانهم الحصول على كل شيء يريدونه ، إذا تسلقوا ذلك الحبل يمسكونه بدون تفكير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more