Uzmanlar bu dağın tırmanması zor bir dağ olduğunu... .. ve meskun alanlara pek çok kaçış yolunun bulunduğunu söylüyor. | Open Subtitles | و يقول الخبراء أن هذه الجبال صعبة التسلق و يوجد بها الكثير من مسارات الهروب |
Lhotse yüzünü profilden görebilirsiniz. Yaklaşık 45 derecelik bir açı. tırmanması 2 gün alıyor. Burda kampı yarılamış haldesiniz. | TED | ويمكنكم رؤية وجه "لهوتسي" في الخلفية إنه منحدر بدرجة 45 ويحتاج يومين من التسلق لذا يوجد مخيم في منتصف الطريق |
Tahta bacaklı biri, kedi gibi duvarlara tırmanması. | Open Subtitles | رجل برجل خشبيه يتسلق الجدران برشاقه القط |
Beni, örümceği tekrar yukarı tırmanması için kurtardın! | Open Subtitles | نعم, لتحريري, العنكبوت يتسلق لمكانته مرة أخرى! |
Kafese Örümcek Adam gibi tırmanması dışında mı? | Open Subtitles | أتعنى عدا تسلّق هذا القفص مثل الرجل العنكبوت ؟ |
Fakirle zengini ayıran bir kıtayı bölen çizgiden daha büyük tırmanması zor büyük bir çit var. | Open Subtitles | هناك سور كبير يفصل الأغنياء والفقراء, أكبر من ذلك الذي يقسم الأراضي وأصعب بكثير في تسلقه. |
Bir maymunun tırmanması çok zor olduğu için galiba. | Open Subtitles | لأنها تتحدي محاولات القردة تسلقها ، هذا ما يُفترض |
Tören, Başkan'ın Vietnam'da savaşın tırmanması gerektiğini belirten samimi bir konuşmayla başladı. | Open Subtitles | بدأت المراسم بكلمة من الرئيس بخصوص تصعيد الحرب فى فيتنام |
Ve bu avı bulabilmek için tırmanması gerektiğinin de farkında. | Open Subtitles | .وهي تعلم أن بأمكانها أن تجد ذلك بالتسلق |
Ve tam burayı, dik bir tepe olan ve tırmanması gerçekten çok zorlu olan Nur Dağı'nı seçiyor, tam zirvedeki Hira Mağarası'na tırmanıyor ve saatlerini, hatta günlerini orada geçirerek yoğun bir tefekkür yaşıyordu. | Open Subtitles | وإختار هذا المكان جبل النور وهو تل بعيداً عالياً وهو بالفعل صعب التسلق جداً من أسفل المدينة تحتنا وهو يرتفع طول الطريق للقمة إلى كهف |
"Bahçe duvarları yüksek ve tırmanması zor... | Open Subtitles | "إن جدران البستان عالية وصعبة التسلق |
Çünkü başka biri olsa ağaca tırmanması gerekir. | Open Subtitles | لأن أي شخص أخر عليه أن يتسلق الشجرة! |
Peki, sadece bir kişinin tırmanması gerekli. | Open Subtitles | حسنا, شخص واحد يجب ان يتسلق. |
Başka neler yaptı? Kafese Örümcek Adam gibi tırmanması dışında mı? | Open Subtitles | أتعنى عدا تسلّق هذا القفص مثل الرجل العنكبوت ؟ |
Fakat dağdan atlamadan önce o dağa tırmanması gerek. | Open Subtitles | ولكن قبل أن يتمكن من القفز من الجبل، أولا انه يحتاج الى تسلقه. |
Ve Jimmy Blankensoft adında iki rehberimiz var, çünkü Kilimanjaro tırmanması zor bir dağ. | Open Subtitles | و لدينا مجموعة من المرشدين يدعون (بجيمي بلانكنسوفت) لأن قمة (كليمنجارو) من الصعب تسلقها |
Tören, Başkan'ın Vietnam'da savaşın tırmanması gerektiğini belirten samimi bir konuşmayla başladı. | Open Subtitles | بدأت المراسم بكلمة من الرئيس (بخصوص تصعيد الحرب في (فيتنام |
Eğer durum buysa daha tırmanması gereken uzun bir yolu var. | Open Subtitles | ان كانت تلك هي الحالة فقد قام هذا الجاني بالتسلق لقترة طويلة |