"taşıdıkları" - Translation from Turkish to Arabic

    • حملوها
        
    • يحملونه
        
    • يحملونها
        
    Bu gizli popülâsyon artık mevcut olmamasına rağmen, taşıdıkları genler yarımadanın yukarı ve aşağısındaki Hintliler içinde hala görülebilir. Open Subtitles و رغم أن هذه المجموعة لم تعد موجودة إلا أن الجينات التي حملوها ما زالت يمكن رؤيتها في الهنود في أنحاء شبه القارة
    Boğuşma izi yok, yanlarında taşıdıkları ekipmanlara dair ipuçu yok, kıyafetlerinden bir parça bile yok. Open Subtitles لا آثار عراك لا علامات لأية أدوات حملوها و لا حتى أية قطعة صغيرة من ملابسهم
    Boğuşma izi yok, yanlarında taşıdıkları ekipmanlara dair ipuçu yok, kıyafetlerinden bir parça bile yok. Open Subtitles لا آثار عراك لا علامات لأية أدوات حملوها و لا حتى أية قطعة صغيرة من ملابسهم
    Çünkü onların taşıdıkları sır dünyanın en gizli şeyi. Open Subtitles لأن السر الذى يحملونه هو أكثر الأسرار قيمة في العالم
    Gözlerinde, kalplerinde, uykularında, tıpkı benim gibi taşıdıkları şeyi sormak için mi? Open Subtitles -كى يطلبوا منى ما يحملونه فى عيونهم -و فى قلوبهم و فى نومهم كما افعل انا
    Bunlar emilir ve taşıdıkları enerji ısıya dönüşür. TED يتم امتصاصها وتتحول الطاقة التي يحملونها إلى حرارة.
    taşıdıkları Goa'uld larvalarının iyileştirici etkileri sayesinde ordu neredeyse kurşun işlemez hale geliyor. Open Subtitles جيش منيع تقريبا مع القدرات الهائلة ليرقات الجواؤلد التي يحملونها
    Her gerçek Boston'lı erkeğin bileceği üzere, taşıdıkları topuzları halatları dövmek için kullanıyorlardı. Open Subtitles وأي رجل في "بوسطن" يعرفهم الحِراب التي حملوها لتقطيع الحبال
    Sürekli taşıdıkları bir şey olmasının faydası olacaktır. Open Subtitles يساعد لو كان لديهم شيء يحملونه دائما
    taşıdıkları hastalık. Open Subtitles هذا السقم الذي يحملونه.
    Ondan sonraki yedi sene boyunca her sene birisi ortadan kayboldu ve onlardan geriye kalan tek şey kaçırılma sırasında yanlarında taşıdıkları kişisel bir eşyaydı-- ...bir çanta, bir oyuncak, bir kitap gibi. Open Subtitles في السنوات التالية وكل عام يختفي أحد ما الممتلكات الشخصية التي يحملونها في حينها..
    Ama insanlara taşıdıkları en önemli üç şeyin ne olduğunu sorarsanız -- kültürler, cinsiyet ve bağlam farkı olmaksızın -- çoğu insan anahtarlar, para ve eğer sahiplerse, bir cep telefonu diyeceklerdir. TED لكن إذا سألت الناس عن أهم ثلاثة أشياء يحملونها معهم -- بغض النظر عن الثقافات والنوع وعبر السياقات-- معظم الناس سوف يقولون أنهم يحملون معهم مفاتيح ونقود وهاتفًا محمولا إذا كان يملكونه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more