"taşımak için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لنقل
        
    • لحمل
        
    • لينقل
        
    • في نقل
        
    • ليحمل
        
    • للنقل
        
    • لنقلها
        
    • لكي ينقل
        
    • لحمله
        
    • لتحمل
        
    • على حمل
        
    • لينقلوا
        
    • وحملهم
        
    • لتحريك
        
    • لتحملي
        
    Bir hastanede, bu cihaz tıbbi malzeme taşımak için kullanılabilir. TED في مستشفى، هذا الجهاز يمكن أن يستخدم لنقل المعدات الطبية.
    Uçaklarımızın yaylalardan, eroinin üretildiği Vientiane'ye afyon taşımak için kullanıldıklarından şüpheleniyoruz. Open Subtitles نشك أن طائراتنا تستعمل لنقل الأفيون من المناطق المرتفعة الى فيانتياتن
    Kulübeni yapmak için vaktin varsa biraz taş taşımak için de vardır. Open Subtitles إن كان لديك الوقت لإصلاح كوخك فبالتأكيد لديك وقت لنقل بعض الصخور
    Aynı zamanda, bizden daha zayıf olan ailemizi taşımak için. Open Subtitles و لكن أيضا لحمل عائلتك الأشخاص الذين هم أضعف منا
    Tükenmiş haldeki Amerika eski kruvazörleri 10,000'den fazla deneyimsiz gemiciyi taşımak için elden geçirip onları nakliye gemisi yapmıştı. Open Subtitles البحرية الأمريكية تستخدم سفن الرحلات القديمة التي تم تحويلها لسفن نقل لحمل أكثر من 10 آلاف جندي بحرية مُستجد
    Ben onları ihtiyacı olmayan kişilerin mallarını ihtiyacı olanlara taşımak için kullanıyorum. Open Subtitles أنا استخدمها لنقل الأمور الجيدة من أشخاص لا يحتاجونها إلى أشخاص يحتاجونها.
    Bu mucize icadın kullandığı kaldırma teknolojisi aslında balinaları taşımak için geliştirilmiş. Open Subtitles إنها معجزة العلوم تستخدم نفس تقنية المصاعد التي تطورت أصلاً لنقل الحيتان
    Sonra da Champlain Gölü'nden Troy'a büyük sallarla kereste taşımak için anlaşma yapmıştım. Open Subtitles فأخذت على عقد لنقل من كبير الطوافات الأخشاب العادم بحيرة شامبلين إلى طروادة.
    Şüphe çekmeden aletleri başka ülkelere taşımak için paravan da olabilir. Open Subtitles وقد تكون طريقة لنقل المعدات إلى بلد آخر دون دفع الشبهات
    Besin, gaz ve proteinleri taşımak için sayısız testler yapmaktaydı. TED وكيف أنها كانت تقوم على اختبار حلول لا تعد ولا تحصى لنقل المغذيات والغازات والبروتينات.
    İnsanları taşımak için yürüyen merdiven kullandığımızdan tüm bu kirişler köşegen yük alıyorlar. TED لأننا نستخدم السلالم المتحركة لنقل الناس ، تقوم كل هذه الدعامات بإلتقاط أحمال قطريه
    Enfeksiyona yol açmak yerine tümörü içeriden hedefleyen Truva atı gibi hareket ederek kanserle savaşan ilaçları taşımak için yeniden programlanabilir. TED بدلا عن التسبب في العدوى، يمكن إعادة برمجة البكتيريا لحمل العقاقير المضادة للسرطان، عاملةً كحصان طروادة الذي يستهدف الورم من الداخل.
    Bu kadar parayı taşımak için el arabası bile yetmez! Open Subtitles -يكلف 5000,000 مارك -عربيات النقل ليست كافيه لحمل هذا المال
    Anahtarlarını, dudak nemlendiricisini güneş kremini ve ıslak mendilleri taşımak için harika bir yöntem. Open Subtitles طريقة عظيمة لحمل مفاتحك خلال للأسنان.مرهم عازل الشمس.مناديل رطبة
    Buradaki hamamböcekleri denetim altındaki bölgelere mikro kamera taşımak için eğitildiler ki bu bana göre iyi bir şey. Open Subtitles بين البشر والحيوانات. الآن، تمّ تدريب هذهِ الصراصير هنا لحمل الكاميرات الصغيرة جداً إلى مناطق المراقبة،
    Ya kamp yapıyordu ya da cesedi taşımak için kullandı. Open Subtitles اما انه كان يخيم منذ فترة او استخدمه لينقل الجثة
    Aracın tutukluları taşımak için kullanılan askeri bir araç olduğu tahmin ediliyor. Open Subtitles مهما كان الأمر فإن السيارة تبدو كأحد أنواع الشاحنات العسكرية من المحتمل أن تكون من النوع الذي يستخدم في نقل السجناء
    Bir taşıma sistemi. Taşınabilen ekinler. Polenler genetik olarak virüs taşımak için değiştirilmiş. Open Subtitles نظام نقل المحاصيل تم تعديله ليحمل بدلا منه الفيروس
    İçeri taşımak için tekerlekli bir sedyeye ihtiyacım var. Open Subtitles لكما هذا حسناً , ساحتاج إلى نقالة للنقل
    - Bu iyi mi? Ben de bir sonraki aşamaya taşımak için çok hazırım. Open Subtitles أنا مستعدة جداً لنقلها إلى المرحلة التالية
    Lounds'u o büyük tekerlekli iskemleyle... taşımak için kamyoneti falan olmalı. Open Subtitles لابد وأنه يمتلك شاحنة أو عربة فان لكي ينقل بها لاوندز وهو على ذلك الكرسي المتحرك
    Kitabı yukarı taşımak için yardımını istedi, değil mi? Open Subtitles وقد احتاجت إليك لحمله للأعلي,أليس كذلك؟
    Öyle bir silah taşımak için özel birisi olman gerek. Open Subtitles عليكَ أن تكون نوعًا مميّزًا من الناس لتحمل هكذا سلاح.
    Küçük bir Hd kamerayı taşımak için eğitildi. Open Subtitles وقد تدرب على حمل كاميرا صغيرة عالية الوضوح.
    - Eşyalarını taşımak için nakliyeci gerekti. Open Subtitles كان علي أن أستأجر ناقلين لينقلوا أغراضها
    Aşağıya inip onları yukarı taşımak için yeterli alan yok. Open Subtitles لا يوجد مكان كافٍ للنزول إلى هناك وحملهم للأعلى.
    Enerjisinin çoğunu kendini taşımak için kullanan bir obez gibi, tamam mı? TED إنه مثل شخص يعاني من السُمنة يستخدم معظم معظم طاقته لتحريك بدانته.
    Sanırım senin kin taşımak için ortalıkta olmaman lazımdı. Open Subtitles بالطبع لم يكُن يُفترض أن تكوني موجودة لتحملي ضغينة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more