Bence senin zayıf küçük kıçını New York Şehri'ne taşımalıyız. | Open Subtitles | اظن انه يجب ان ننقل مؤخرتك النحيفة الى نيويورك |
Belki de mağazayı oraya taşımalıyız. | Open Subtitles | حسناً , ربما ينبغي علينا أن ننقل المتجر إلى بيبلز |
Altınları daha alttaki güvenli katlara taşımalıyız. | Open Subtitles | يجب أن ننقل الذهب عميقاً تحت الأرض لتأمينه |
Bu direnişi canavarın midesine taşımalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نأخذ هذا إلى بطن الوحش |
Belki de onu çadıra taşımalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نحمله إلى داخل الخيمة |
Ve her zaman olduğu gibi, buna layık olmaya çalışmalıyız, ...her zaman Haç taşımalıyız, ...çünkü her kim onu taşırsa, | Open Subtitles | وكما علينا أن نعيش في عبودية للرب فسيباركنا الرب إن عبدناه فهو رب كل واحد فيكم |
Ama bunu ne sınıflarda konuşabiliyoruz, ...ne de kilisede. O yüzden tören vesilesiyle, ...caddelere taşımalıyız. | Open Subtitles | ولكن لا يمكننا الحديث عنه بالصفوف الدراسية أو بالكنائس، لذا علينا نقل الحوار للشوارع |
Fakat bu kendimize değil ancak geleceğe bu zaferi taşımalıyız. | Open Subtitles | لكن هذا ليس من أجلنا لكن للمستقبل علينا أن نتخلى عن العظمة |
Hayır, onu hemen arabaya taşımalıyız. | Open Subtitles | كلاّ , علينا أن ننقله للسيّارة الآن |
Aslında TV yi taşımalıyız. | Open Subtitles | فى الحقيقة يجب أن ننقل التليفزيون |
— Taşları taşımalıyız. — Evet efendim. | Open Subtitles | علينا أن ننقل الحجارة- نعم سيدي- |
Morgause buraya gelmeden, babamı taşımalıyız. | Open Subtitles | يجب ان ننقل والدي قبل ان تحضر، (مورجوز) الى هنا |
Partiyi başka yere taşımalıyız. | Open Subtitles | يتعيّن أنّ ننقل الحفل. |
Bu camları taşımalıyız. | Open Subtitles | علينا أن ننقل هذا الزجاج |
- Yoroi Bitsu'yu taşımalıyız. | Open Subtitles | إذن؟ - (يجب أن ننقل الـ(يوروي بيتسو - |
Savaşı o topraklara taşımalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نأخذ الحرب إلى أراضيهم |
Dinle. Bu insanları ada dışına taşımalıyız. Ben şimdi nakletmeye başlıyorum. | Open Subtitles | يا (سعيد)، علينا أن نأخذ هؤلاء الناس خارج الجزيرة سأقوم بنقلهم الآن |
Bu yüzden, onu hızlıca arabama taşımalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نحمله للسيارة الآن بسرعة |
Her zaman olduğu gibi, hepimiz çarmıhımızı sırtımızda taşımalıyız. | Open Subtitles | فسيباركنا الرب إن عبدناه فهو رب كل واحد فيكم |
Çok düzenli bir şekilde ürün taşımalıyız. | Open Subtitles | . أليس كذلك يجب علينا نقل . المنتج بـ إستمرار |
Fakat bu zaferi kendimize değil ancak geleceğe taşımalıyız. | Open Subtitles | ليس من أجلنا لكن للمستقبل الذي يجب أن تتخلي فيه عن العظمة |
Onu taşımalıyız. Sadece tek yatağımız var. | Open Subtitles | علينا أن ننقله لدينا سرير واحد فقط |