Bir kez daha, taşıyabildiğim kadar şeyle uçup gidiyorum ve Zigeryalılar benden hiçbir şey alamadı. | Open Subtitles | ومجدداً أهرب وبحوزتي كل ما يمكنني حمله. والزايجريين لا يأخذون مني شيئاً. |
Elimden geldiğince onu, taşıyabildiğim kadar sebze ve meyve ile sık sık ziyaret ederdim. | Open Subtitles | زرته بأكثر ما استطعت بأكثر ما يمكنني حمله من الخضار و الفاكهة الطازجة |
- Sadece konuşuyorsun. taşıyabildiğim kadar şey alıp ağaçların oraya gidiyorum | Open Subtitles | سآخذ ما أستطيع حمله و أتجه إلى الأشجار |
Tek taşıyabildiğim bunlardı da ondan. | Open Subtitles | لان هذا كل ما أستطيع حمله |