Onun sözleri kalbinde... arzular, hayaller, tasarılar ve ayrıca kaygılar... sorunlar ve korkular... taşıyanlar için. | Open Subtitles | كلماته لأولئك الماكثين بين ظهرانينا، الذين يحملون في أفئدتهم الرغائب والأحلام والمشاريع، لكنهم أيضاً قلقون، |
Sadece cadı kanı taşıyanlar güvende olacak. | Open Subtitles | أولئك فقد من يحملون دم الساحرات سوف يكونون بمأمن |
Benim insanlarım tepsileri taşıyanlar. | Open Subtitles | شعبي هم الذين يحملون الصواني. أجل. |
Fakat tabutu taşıyanlar, kadının tabutunu mezara taşıryorlarken, bir cızırtı duydular. | Open Subtitles | لكن عندما كان حاملوا النعش يسيرون بها للقبر سمعوا صوت خدش |
Tabutu taşıyanlar, yakın arkadaşlarınız. | Open Subtitles | حاملوا التابوت هم أصدقاء مقربون |
Bu damgayı taşıyanlar O'Neill'ın özel korumalarıydı. | Open Subtitles | الرّجال الذين يحملون هذه العلامة كانوا الحرس الخاص ب "أونيل". |
Sadece damarlarında cadı kanı taşıyanlar veya buna temas edenler, bu frengiden emin kalacaklar. | Open Subtitles | "كنيسة كاثوليكية" فقط اللذين يحملون دم السحرة من سيتم الإصابة به. |
Tabutu taşıyanlar, yakın arkadaşlarınız. | Open Subtitles | حاملوا التابوت هم أصدقاء مقربون |