| taşaklarına Taşaklarına vuracağım! | Open Subtitles | يمكنني أن أكون شرساً سأركل مؤخرتك سأذبحك سأتناول خصيتيك على العشاء |
| Çünkü pisuara dikilip kendi taşaklarına işemek gücüne gidiyor olmalı. | Open Subtitles | لأنه سيكون من الصعب عليك التبول على خصيتيك |
| Beni tokatlamayı kesmezsen .. .. taşaklarına tekmeyi yiyeceksin. | Open Subtitles | إذا لم تتوقف عن صفعي سأقوم بركلك في خصيتيك |
| taşaklarına tekme atmanla ilgili olabilir. | Open Subtitles | قد تكون للأمر علاقة بأنك ضربته في خصيتيه |
| Senin taşaklarına da ihtiyacın olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد انك لست بحاجة لخصيتيك أيضا |
| Seninle üçlü yapmayı teklif ettikten sonra üstüme başıma ve taşaklarına meyveli yoğurt sürdüm ki ağzıma vermişsin gibi gözükesin. | Open Subtitles | بعدما دعوناك لأجل جنس ثلاثي حصلت على مربى عنب و لطخته على كامل وجهي و كراتك لجعل ذلك يبدو و كأنك ضاجعت فمي |
| taşaklarına tekme attığım için muhtemelen bunu hak ediyorum. | Open Subtitles | انا أستحق على الأرجح لركلك في خصيتاك |
| taşaklarına bir tekme atarım, görürsün göt herif. | Open Subtitles | سأركلك في خصيتك يا مؤخرة |
| Sikinin taşaklarına yapışık kalmasını istiyorsan dua et o da senle ilgilenmesin. | Open Subtitles | من الأفضل لك, إذا كنت تريد أن تبقي قضيبك موصولا بخصيتك |
| Yeter bre! taşaklarına da sür istersen. Tövbe tövbe... | Open Subtitles | هذا يكفي يا بني، لم لا تضعه بخصيتيك أيضًا؟ |
| Birisini ne kadar iyi tanıdığını düşünürsen düşün aniden geri dönüp taşaklarına bir tekme atabilir. | Open Subtitles | بغض النظر عن مدى اعتقادك ،أنكِ تعرفين شخصاً بوسعه دائماً الانقلاب وتسديد صاع لكِ في الخصيتين |
| taşaklarına fare kulağı yapıştırıp kızgın kedilerin önünde sallarsan o zaman bu kızı sikebilirsin. | Open Subtitles | عليك للتو أن تضع غراء الفئران في أذنيك حتى خصيتيك وتدلى بهما أمام قطِ زقاقٍ غاضب من أن تعبث مع تلك الفتاة |
| Bugün taşaklarına tekme yemek için mi can atıyorsun sen? | Open Subtitles | هل تأمل في الحصول على ضربة في خصيتيك اليوم؟ |
| Sonuç olarak taşaklarına kadar pisliğe gömülmüşsün. | Open Subtitles | اذن مدفون حتى خصيتيك في القذارة |
| Tombul taşaklarına bak, onları kürklü torbaya çivileyeceğim! | Open Subtitles | سأدق خصيتيك بجراب النقود الذي تعلقه |
| Çıkar poşetten ve taşaklarına sür o zaman. | Open Subtitles | اذا لماذا لا تضعه على خصيتيك من اجل ؟ |
| taşaklarına vurmalarıyla ilgili bir şey mi? | Open Subtitles | بخصوص أنهم ضربوا خصيتيك |
| Büyük derken, sanki birisi onları, ...tutmuş ve içine, ...onun küçük taşaklarına, ...iki tane kavun sokmuş gibiydi. | Open Subtitles | عندما أقول لك أنها كبيرة أعني أنها تبدو كما.. كما لو أن شخصًا ما أمسك به.. وحشر بطيختين داخل خصيتيه |
| Sürekli Google'da takılmak ve taşaklarına kahve dökmemek için çabaladı. | Open Subtitles | حاول أن يبحث عنها في موقع جوجل و انتهى الأمر أن سكب قهوة ساخنة على خصيتيه |
| Belki de taşaklarına elektrik vermişlerdir copla acımasızca dövmüşlerdir bunu hiç düşündün mü? | Open Subtitles | ربّما صعقوه في خصيتيه وأبرحوه ضرباً ببشاعة بخرطوم مطاطي -هل فكّرت في هذا قط؟ |
| taşaklarına elveda de. | Open Subtitles | قل وداعاً لخصيتيك |
| - ...taşaklarına çakayım. - Tamam. | Open Subtitles | سأركلك في كراتك حسناً |
| taşaklarına yumruk attığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف ضربتك في خصيتاك |
| taşaklarına bir tekme atarım, görürsün göt herif. | Open Subtitles | سأركلك في خصيتك يا مؤخرة |
| Meyve parçalarının taşaklarına çarpışını hisset. | Open Subtitles | اتشعر بقطع الفواكه ترتطم بخصيتك ؟ |
| Tartıştınız, kavga etmeye başladınız ödülünü duvara fırlattın, ve o da senin taşaklarına vurdu. | Open Subtitles | أنت تجادلت معه، وانت الذي بدأت القتال أنت رميت جائزته التي على الجدار وهو قام بركلك في الخصيتين |