Buffalo, New York'ta küçük bir kanal için çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل في محطة صغيرة في بوفالو, نيويروك |
Araf'ta küçük bir hesap hatası olmuşa benziyor. | Open Subtitles | يبدو انه لدينا مشكلة صغيرة في الحسابات في المُطهِر |
Çok uzakta yaşıyor. Utah'ta küçük bir kasabada. | Open Subtitles | انه يعيش في قرية صغيرة في ولاية يوتاه |
Honduras'ta küçük bir çiftliğiniz var, diktatörün biri yönetime geçiyor ve diyor ki, "Çiftliğine sahip olduğunu gösteren bir kâğıt parçan var, bunu biliyorum ama hükûmet bilgisayarı, çiftliğin arkadaşımın diyor." | TED | اذاً، تمتلك مزرعة صغيرة في هندوراس، يستلم دكتاتور ما سدت الحكم، فيقول: "أعلم أنك تمتلك ورقة توضح أن المزرعة تعود لك، ولكن جهاز حاسوب الحكومة يقول أن صديقي يملك مزرعتك." |
Lubbock yakınında Texas'ta küçük bir kasaba. | Open Subtitles | ؟ إنها بلدة صغيرة في (تيكساس)ِ قرب (لوبوك)ِ |
Rogers Park'ta küçük bir ev kiraladım. | Open Subtitles | استأجرت شقة صغيرة في "حديقة روجرز" |
Connecticut'ta küçük bir kasabada. | Open Subtitles | إنها بلدة صغيرة في "كونيتيكت". |
Prescott'ta küçük bir komisyon firması. | Open Subtitles | (انها مؤسسة سمسرة صغيرة في (بريسكوت |