| Şeflerden biri benimle konuşmaya geldi, Tabağımı bitirdim, ve konuşmanın ortasında konuşmasını kesti, ve tabağıma hiddetle bakmaya başladı. | TED | أتى طباخ ليتحدث إلي، أنهيت طبقي، وفي منتصف حديثنا، توقف عن الكلام وبدأ ينظر عابساً إلى طبقي. |
| Eğer biri Tabağımı temizlememe yardım ederse fikrimi değiştirebilir ve karşılığında benden güzel bir şey isteyebilir. | Open Subtitles | لو أحدًا ما يساعدني بتنظيف طبقي . ربما يغير من رأيي ويجعلني أرغب بأن أرد له بالمقابل شيئًا رائع |
| Püre harikaydı, neredeyse Tabağımı da yiyecektim. | Open Subtitles | الصلصة كانت لذيذة بحق أنا فعليا لعقت طبقي |
| Öncelikle, Tabağımı bırak ve anneme sulanma. | Open Subtitles | اولا ضع صحني جانبا, و توقف عن الحديث عن امي |
| Annen Tabağımı görecek ya. | Open Subtitles | ذلكَ لأنّ والدتكِ سترى صحني فحسب. |
| Sonra garson, ben yemeye devam ederken Tabağımı almaya başladı. | Open Subtitles | وبدأ النادل أن يأخذ طبقي مني ولم أكن انتهيت من الأكل |
| -Tost. Az önce Tabağımı aldınız. | Open Subtitles | - بعض الخبز المحمص، لقد أخذتي طبقي - |
| Tabağımı kırıyorsun, defol! | Open Subtitles | اخرج , انت كسرت طبقي , اخرج |
| Tabağımı bitirmediğim için bana zorla yedirirdi. | Open Subtitles | لأنني لم أكن أُنهي طبقي |
| Tabağımı kırdım. | Open Subtitles | لقد كسرت طبقي. |
| Tabağımı kırdım. | Open Subtitles | لقد كسرت طبقي. |
| Tabağımı bulaşık makinesine götürerek başlayacağım. | Open Subtitles | سأبدأ بأخذي صحني إلى غسالة الصحون. |
| - Tabağımı kendim hazırlarım, gerek yok. Hayır, hiç sorun değil. | Open Subtitles | يمكنني أن أعدّ صحني بنفسي - كلاّ، لا مشكلة على الإطلاق - |
| Hayır, Tabağımı almanı istemiyorum. | Open Subtitles | لا, لا أريدك أن تأخذي صحني. |
| Ben kendi Tabağımı yaptım. | Open Subtitles | أنا من صنع صحني |
| Tabağımı almalarına izin verme, evlat. | Open Subtitles | لا تدعهم يأخذون صحني يا فتى |