| Bu iki gönüllü bu yardım yemeğini, bir intihar tabağına dönüştürdü. | Open Subtitles | هذان المتطوعان حولوا وجبة طعام إلى انتحار مقدم فى طبق |
| Lütfen... Alexander'ın tabağına biraz tavuk koyar mısın? | Open Subtitles | من فضلك هل تضعين بعض الدجاج على طبق الكساندر |
| Sen tabağına bok böceği tarafından yuvarlanmış gibi görünmeyen şeylerden başka bir şey yemez misin? | Open Subtitles | ألا تأكل أي شئ لا يبدو أنه التف على طبقك بخنفساء الروث؟ |
| - Hayır, benim değil. Çünkü akşam yemeğinde tabağına sadece sebze koyduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لأنّي لاحظت أيضًا أنّك لا تضع إلّا الطعام النباتي في طبقك للغداء. |
| 3 ay içinde satılacak, 2 gün sonra da tabağına gelecek. | Open Subtitles | في غضون ثلاث اشهر يتم بيعها بعد يومين تكون على صحنك |
| Sen var ya, bifteğin iyisine bayılıyorsun ama... tabağına nasıl geldiğini bilmek istemiyorsun. | Open Subtitles | أتدرين، يحب المرء تناول شريحة لحم، ولكنه لا يريد معرفة كيفية وصولها إلى طبقه. |
| Kameraların görüş alanından çıkana dek bekledim yemek tepsisini geçtim tuzu Nassar'ın tabağına serptim. | Open Subtitles | لقد انتظرت حتى قمنا بتفريغ الكاميرات ومررت صينية الطعام ووضعت الملح في طبق نزار |
| Ejderha yaklaşık tabağına 350.000 olacak. | Open Subtitles | نتوقع أن يكون سعر طبق "تنين الكومودو" 350 ألف دولار |
| Hey, hafif bir meyve tabağına ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في طبق فاكهة؟ شيء خفيف؟ |
| Öyleyse biz de onu servis tabağına bölüştürür, sofraya koyarız. | Open Subtitles | سنقطّعها إذاً و نقدّمها على طبق كبير. |
| Holandez balık için, sos tabağına koyup sufleleri yap. | Open Subtitles | صلصة "الهولنديز" للسمك، ضعيها في طبق الصلصة من أجل "ألفريد"، وأنا أقوم بإعداد "السوفلييه" |
| Veliahtın tabağına ek baharat maddesi konulacak. Fikrinizi değiştirdiniz mi? | Open Subtitles | هل غيرت رأيك بشأن التوابل الآضافية فى طبق ((الدوفين)) ؟ |
| tabağına yemek koymak için genç adam. | Open Subtitles | فلتضع الطعام فى طبقك أيها الولد |
| Sanki biri senin kahvaltı tabağına sıçıyormuş gibi davranmayı bırak, tamam mı? | Open Subtitles | تبدو كما لو ان احدهم حطم طبقك المفضل |
| Üç saniye kuralı. tabağına koy onu. | Open Subtitles | قاعدة الثلاث ثوان، اعدها الى طبقك |
| Ama sadece senin tabağına. | Open Subtitles | ولكن فقط في طبقك. |
| tabağına bakmıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أنظر إلى طبقك. |
| tabağına dokunmadın bile. | Open Subtitles | أنت لم تلمس طبقك علي الإطلاق |
| Banyoda antibiyotik buldum. tabağına koydum biraz. | Open Subtitles | وجدت بعض المضادات الحيوية وضعتها بجانب صحنك لأن رجلك معافاة |
| Yemek salonu, haşlanmış patatesi tabağına koyarken üzerine sıçratan adamlar. | Open Subtitles | والرجل يكبّ البطاطس في صحنك بالمطعم |
| Onun yerine sen koy tabağına yoksa evi yakıp kül edecek. | Open Subtitles | ضعها أنت في طبقه بدلا منه، وإلا هو قادر على أن يحرق المنزل بأكمله |