tabağındaki her şeyi ye ve o içki bir yudum aldığında içinde ne olduğunu sor. | Open Subtitles | كلي كلّ شيء على طبقك وذلك المشروب، عندما ترشفينه اسألي أولا ممّا مكوّن |
Dilini bukalemun gibi kullanabilseydin tabağındaki yemeği, ellerini kullanmadan mideye indirebilirdin! | Open Subtitles | إذا نقرت لسانك مثل الحرباء... تستطيع سحب طعامك من على طبقك بدون إستخدام يداك... |
Anca tabağındaki kırıntıları yalayabilir. | Open Subtitles | فقط حتى تسرق أفضل قطعة من طبقك |
Birbirinden ayrık olduğu sürece, tabağındaki her şeyi yerdi. Bu doğru. Pizzasının üzerindeki malzemelerin hepsini toplar ve onları sırayla yerdi. | Open Subtitles | كان يأكل كل ما في طبقه طالما انه منفصل عن بعضه وكان ينزع جميع محتويات البيتزا ويأكلها بالتسلسل |
Cody Strong'un, sanki tabağındaki son pastırmaya bakar gibi bakışlarına maruz bıraktın. | Open Subtitles | في مخبز حلويات الزبد ليسترق كودي النظر الي وكأني قطعة اللحم الوحيدة المتبقية في طبقه |
Vakit olacak, öldürmek ve yaratmak için ve tabağındaki soruları alan ve yenilerini veren ellerin tüm işleri ve günleri için vakit. | Open Subtitles | "سيكون هناك وقت للقتل والولادة" "وفي الوقت على جميع يعمل وأيام" "ان رفع وإسقاط مسألة في طبقك" |
tabağındaki şeyler de patates. | Open Subtitles | هذه بطاطا في طبقك. |