Yabancı, kendi tabağından ye! | Open Subtitles | لا تأكل من ذلك الصحن |
Öğlede sonrasını birbirlerinin tabağından yemekle ve birine.. | Open Subtitles | لقد قضيا وقت الظهيرة يأكلا من طبق بعضهنا |
Bu dünyaya bir çocuk geliyor ve başkasının koltuğunda oturmak başkasının tabağından yemek, başkasının yatağında uyumak zorunda kalıyor. | Open Subtitles | قدوم طفل لهذا العالم يعني أنه يجب أن يجلس على كرسي شخص آخر يأكل الطعام من طبق شخص آخر ينام في سرير شخص آخر |
Bu tıpkı şehrimizin peynir tabağından koruma beklemesi gibi. | Open Subtitles | هذا مثل ان تتمني ان تحمي المدينة من طبق جبنة |
Başkasının tabağından yiyince daha lezzetli gelmesi çok tuhaf. | Open Subtitles | -أمر مضحك كيف أن الطعام دومًا يكون أحلى عندما يكون من طبق شخص آخر . |