"tabanını" - Translation from Turkish to Arabic

    • قاعدة
        
    • قاع
        
    Neden bir kan analisti ölen kardeşimle ilgili bilgi bulmak için Şerif Departmanı veri tabanını kurcalamakla vakit harcar? Open Subtitles ما الذي يدعو محلّل لطخات دم لإمضاء وقته باحثاً في قاعدة بيانات دائرة الشريف عن معلومات حول شقيقي المتوفّى؟
    FBI veri tabanını kırmıştın. Ve bana bir iş verdiler. Open Subtitles بربكِ، لقد قمتِ من قبل بإختراق قاعدة بيانات الشرطة الفيدرالية
    Ama bu ayrı bir sistem olduğu için, veri tabanını korumuş olmalı. Open Subtitles ولكن لا بد أن هذه قاعدة بيانات احتياطية مخزنة على نظام منفصل
    Veri tabanını oluşturmak için kilit bölümleri aldık. TED استخلصنا أهم المعلومات لبناء قاعدة بيانات
    Bu yeteneklerini, resifin tabanını araştırıp, bir yere tutunmak ve geri kalan ömrünü orada tamamlamak için kullanıyorlar. TED وتستعمل تلك القدرات لتبحث عن مكان تتشبّث به في قاع الشعاب وتعيش بقية حياتها.
    Kütük tekne tabanını bir omurga tahtası ile değiştirdiler böylece, tekneler daha yüksek ve deniz için daha elverişli oldu. TED تخلَّوا عن قاعدة الجذع الخشبي من أجل عارضة قعر مصنوعة من الألواح الخشبية وأصبح القارب أكثر ارتفاعاً وأكثر ملاءمة للإبحار.
    Aldım. Veri tabanını yok ediyorum. Open Subtitles لقد حصلت عليها أقوم بتخريب قاعدة البيانات الآن
    LuthorCorp'un avukatları geçen yıI veri tabanını hazırladı. Open Subtitles جمعت شركة لوثر كورب قاعدة بيانات عنهم العام الفائت
    Bu da, yaranın kafatasının tabanını oluşturan oksipital kemiğin kırılmasından dolayı olduğunu gösteriyor. Open Subtitles وتحديد ذلك الجرح هو كسر في العظم الدماغي الذي عبر قاعدة الجمجمة
    Bir tek, çocuklara ait parmak izi veri tabanını araştırmamıştım. Open Subtitles أترى ، قاعدة بيانات البصمات الوحيدة التي لم أتفحّص منها ، هيَ قاعدة ببانات بصمات الأطفال
    Heykelin tabanını baltaladılar, onu deviremediler. Open Subtitles فضربوه بالفأس عند قاعدة التمثال ولم يسقط أرضا
    Bak, şu adam. Veri tabanını açmıştı. Open Subtitles انظر لهذا الشخص لقد اقتحم قاعدة البيانات
    Kitaplarınızdan birinde, davranış veri tabanını böyle oluşturduğunuz yazılıydı. Open Subtitles قرأت في إحدى كتبك انك بنيت قاعدة بياناتك السلوكية بتلك الطريقة صحيح؟
    Narkotiğin veri tabanını arattıktan sonra, yerel polis dosyalarına geçtik. Open Subtitles لذا ، و بعد أن خرجنا صفر اليدين من مراجعة قاعدة بيانات إدارة مكافحة المخدرات تحولنا إلى ملفات الشرطة المحلية
    - Aslında, dün gece o kadar uykusuzdum ki, yanlışıkla nakliyet veri tabanını açtım, ve birinin siparişi iptal ettiğini gördüm. Open Subtitles الليلة الماضية، كنت نعسان ففتحت قاعدة البيانات عن غير قصد ورأيت أن أحدهم قام بإلغاء الطلب
    Hayır, kayıp şahıslar veri tabanını araştırıyorum. Fotoğraflarını da koydum. Open Subtitles لا، أراجع قاعدة بيانات المفقودين وأنشر صورهنّ
    Bu el ilanı Wendy'nin Afrika kökenli Amerikalı tabanını zayıflatmak için tasarlanmış. Open Subtitles وقد صمم هذا الاعلان ليقطع قاعدة اصول ويندي الامريكية الافريقية الأصل
    NSA'daki kaynağım, kartelin içeri sızması için bilgisayar korsanı tuttuğunu söyledi sözümona donanma veri tabanını biraz daha güçlendirmek bahanesiyle. Open Subtitles مصادري الخاصّة بالأمن القومي تقول بأنّ المجموعة استأجرت مقرصنون لاختراق قاعدة بيانات البحريّة
    Böylece elde edilebilecek en geniş kullanıcı tabanını sağlayabiliriz. Open Subtitles على هذا النحو يُمكننا أن نُأسس قاعدة مُستخدمين على أوسع نطاق ممكن
    Endüstriyel troller ve çekiciler deniz tabanını süpürüyor. Buldozerler gibi, yollarına çıkan herşeyi alıyorlar. TED سفن الصيد الصناعية والسحابات يجهدون قاع البحر مثل الجرافات، تأخذ كل شئ في طريقها.
    Bu işlemde deniz hıyarları, döküntüleri parçalayıp besinleri geri dönüştürerek deniz tabanını temizler ve oksijenlendirir. TED بهذه العملية، يقوم خيار البحر بتنظيف وأكسجة قاع البحر عن طريق تحليل المخلّفات وإعادة تدويرالعناصر الغذائية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more