"tabiatını" - Translation from Turkish to Arabic

• طبيعة

Ama önce, merhamet o gücünden ödün verir ki ancak bu şekilde açıkça acı çekmenin tabiatını görebilsin.
بداية التعاطف مكون من القدرة على أن ترى بوضوح تام طبيعة المعاناة من حولك

Bilimin kurallarının tabiatını açıklayan salt matematiğin matrisi, ve herşeyden önce, bunları nasıl anlamamız gerektiği.
مصفوفة من الرياضيات البحتة، التي تُفسّر طبيعة قوانين العلم، وكيف لنا فهمها في المقام الأول.

Gerçek sonsuzluğun tabiatını çoktan kavrayıp anlamıştı.
فقد أدرك وفهم بالفعل طبيعة المالانهاية الحقيقية،

Kurallarımız insan tabiatını değiştirmeye çalışmasaydı en azından müdürlerin karılarını üç yılda bir görmelerine izin verilseydi---
إن لم تفرض قواعدنا تغيير على طبيعة البشر فقط تسمح للمدراء أن يروا زوجاتهم كل ثلاث سنوات

Davanın tabiatını göz önüne alınca, polisim, lastik yakmayı göze aldım.
حسن ضعِ بالحسبان طبيعة القضية و أنّها تخص شرطيّ، كانت ليّ الحرية بالقيادة بأقصى سرعة.

Tek amacımız Profesör Gellar'la olan ilişkinizin tabiatını öğrenmek.
نحن فقط نحاول معرفة طبيعة علاقتك مع البروفسور جيلر

Aynı zamanda bir tavşan, bir insanın şehvetli tabiatını temsil edebilir -- ve kendilerini, başarısızlıklarına rağmen kutsal müzik yapma girişiminde bulunarak kurtarabilirlerdi.
في هذه الأثناء، يُمكن أن تمثل الأرانب طبيعة الإنسان الشهوانية ويُمكن أن يُكفرون عن أنفسهم من خلال محاولات لصنع موسيقى مقدسة علي الرغم من إخفاقاتهم.

Böylece isteklerinin tabiatını bileceksin.
لكي تعرف طبيعة المكان الذي تتوق اليه.

Cleo insan tabiatını diğer ünitelerden daha iyi anlama yetisine sahip.
كليو) تملك القدرة على فهم طبيعة) .البشر أفضل من الوحدات الأخرى

Onun öyküsü medeniyetimizin tabiatını... zamanımızın özelliklerini yansıtır.
قصته تعكس طبيعة حضارتنا... وطابع عصرنا.

İşimin tabiatını ifşa etme özgürlüğüm yok.
غير مسموح لي كشف طبيعة عملي.

Ve buradaki Anderson'a güvenebilirsin kaçamağının tabiatını ona emanet etmek için .
ويمكنك الوثوق بـ(أندرسون) لإبقاء طبيعة مغامراتك مدفونة لديه