Blake'in tablolarını içeren bir kitabımız da var. | Open Subtitles | كما أن لدينا بعض الكتب التي تتحدث عن لوحات بليك الفنية أيضا |
Her zaman babanın tablolarını satabilirsin. | Open Subtitles | في الحقيقه، يمكنكِ أن تبيعي لوحات والدكِ دوماً |
Arkadaşlar, arkadaşlarının çalıntı tablolarını çalmazlar. | Open Subtitles | لا يسرق الأصدقاء لوحات أصدقائهم المسروقة |
Değerli tablolarını güvende tutmak için karşılaştığım en çılgın güvenlik sistemiyle evini tablolarının etrafına inşa etti. | Open Subtitles | ، ولإبقاء لوحاته الثمينة بأمان بنى لها منزل كامل ليُحيط بها وأحاطه بأكثر نظام أمني لا يُصدق قد رأيته من قبل |
tablolarını anlam vermeye başladığımızı sanıyordum ben de. | Open Subtitles | أظن أننا بدأنا نفهم ما تعنيه لوحاته |
Bütün arama sonuçlarını dikkatlice inceledim, eşleşen veri tablolarını bulmak için. | Open Subtitles | منخول الأول عن طريق الزيارات واحدا تلو الآخر , العثور على جداول البيانات مطابقة. |
Son tablolarını gördüm. | Open Subtitles | رأيت لوحاتكِ الأخيرة |
Gelgit tablolarını inceleyebildiniz mi? | Open Subtitles | خرائط المد والجزر ... هل كُنت قادراً على إعادة النظر فيهم ؟ |
Büyük Gözler tablolarını kendine mal etmesine müsaade ettim. | Open Subtitles | سمحت له بتلقي الإشادة على لوحات الأعين الكبيرة |
Geçen akşam babanın tablolarını görmek için o galeriye gittiğini söylemiştin? | Open Subtitles | ذكرت أنك عرَّجت على المعرض لاستقراء لوحات أبيك بتلك الليلة؟ |
Geçen akşam babanın tablolarını görmek için o galeriye gittiğini söylemiştin? | Open Subtitles | ذكرت أنك عرَّجت على المعرض لاستقراء لوحات أبيك بتلك الليلة؟ |
Bence mali danışmanımı arayacağım. Belki de bazı Charles' tablolarını satarım. | Open Subtitles | أعتقد أنّي سأتصل بمدير أعمالي قد أبيع بعضاً من لوحات (شارلز). |
Bütün Büyük Göz tablolarını sattım. | Open Subtitles | لقد بعت جميع لوحات الأعين الكبيرة |
Dün Louvre'da Manet'in tablolarını gördük. | Open Subtitles | أمس في متحف اللوفر، كنا نشاهد لوحات "مانيه". |
Bir ay önce Nicholas tablolarını ilçenin diğer tarafındaki galeriye birkaç yüz dolara satmış. | Open Subtitles | منذ قرابة شهر، (نيكولاس) باع ثلاثة من لوحاته لصالة عرض في الجانب الآخر من المدينة بدولارين |
tablolarını ben sattım. | Open Subtitles | كنت أبيع لوحاته |
Bay Marlowe bütün tablolarını bir milyonere sattı. | Open Subtitles | السيد (مارلو) باع جميع لوحاته لمليونير |
Onların söylediklerine karşı, bu iklim tablolarını yazdır. | Open Subtitles | أطبعي جداول المناخ أيضاً ضد الرواسب |
Bu hesap tablolarını ve ölçümleri kullanmış. | Open Subtitles | إستعملت جداول البيانات والمقاييس. |
Bütün Büyük Göz tablolarını sattım. | Open Subtitles | لقد بعتُ جميع لوحاتكِ "العيون الكبيرة"! |
Gelgit tablolarını yükleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يُمكنك عرض خرائط المد والجزر ؟ |
2005, 2006 ve 2007 senelerinin gelir tablolarını inceleyince tablo ile beyannameniz arasında farklılıklar gördüm ve... | Open Subtitles | ـ إذن كنت أراقب أعوام 2005 ، 2006 ، 2007 ـ وقد كان عناك تفاوضٌ واضح بين ما إستطعتي جمعه و |