| Silah taciri olan ikincil hedef hakkında yeni bilgiler geldi. | Open Subtitles | لقد تلقينا معلومات جديدة عن الهدف الثاني، إنه تاجر أسلحة. |
| Lobos ile birlikte o odadaydı ve büyük bir uyuşturucu taciri. | Open Subtitles | لقد كان فى هذه الغرفة مع لوبوس وهو تاجر مخدرات معروف |
| Ringa balığı taciri! | Open Subtitles | إنني أقصد ليوند فوسكوفيك، تاجر السمك المملح. |
| Ölmeye hazır mısın Ölüm taciri? Ölmeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعد للموت يا بائع الموت , مستعد للموت؟ |
| Beyler, ölüm taciri isyancılar güçlü ve uyanık olur. | Open Subtitles | أيها السادة,الثوار تجار الموت, كونوا أقوياء وحزيرين. |
| Hakli, kiz görüp görecegimiz en ölümcül Ölüm taciri. | Open Subtitles | انه محق، انها تاجره الموت الأكثر دموية التي لدينا |
| Balık taciri eşi olmaktan daha fazlasına layık olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | لطالما عرفت إننى أستحق أفضل من حياة تاجر سمك |
| Ev sahibi, terzi, şarap taciri ve bilindik alacaklılar. | Open Subtitles | المالك، الترزي، تاجر الخمر الدائنون المعتادون |
| Mesleği, Terör taciri ve silah kaçakçısı diyelim.Bir cani. | Open Subtitles | مُحتال، أو بالأحرى تاجر لبضائع مشكوك بها. |
| Peki diğer lakabınıza ne diyeceksiniz, Ölüm taciri? | Open Subtitles | أنا لا أَصْبغُ. والذي تَقُولُ إلى آخركَ الكنية، تاجر الموتِ؟ |
| Yani karşımızda işbirliği yapan bir uyuşturucu taciri ve seri katil var. | Open Subtitles | اذن لدينا تاجر مخدرات وقاتل متسلسل في علاقة تكافلية |
| Uyuşturucu satmayan ilk başarılı uyuşturucu taciri olurdu. Eve internet girişimi yok, "Kime satıyor? | Open Subtitles | سيكون أول تاجر مخدرات ناجح لم يتعامل مع المخدرات، ليس لديه اتصال انترنت داخل البيت |
| Portia, aynı Venedik taciri gibi değil mi? | Open Subtitles | إذاً, اسمك بورشيا مثل قصة تاجر البندقية؟ |
| Gomez, Rus silah taciri ile konuşmak için tüm kartelleri buraya çağırdı. | Open Subtitles | الآن قد دعا غوميز معا كل زعماء كارتل للاجتماع مع تاجر السلاح الروسي. |
| Ya bir çetede falansa ve o okuldaki en büyük uyuşturucu taciri falansa? | Open Subtitles | ماذا لو أنها مع صحبة عصابةٍ ما، ورئيسها أكبر تاجر مخدرات بالمدرسة؟ |
| Adam silah taciri değil ama hâlâ neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyoruz tamam mı? | Open Subtitles | هذا ليس بائع سلاح لكننا لا نعلم بعد هوية من نتعامل معه |
| Öldür. Ölüm taciri. Ölmek için. | Open Subtitles | أقتل يا بائع الموت لتموت و تقتل |
| Arkadaşının kafasına sıkan üç uyuşturucu taciri aleyhinde tanıklık yaptı. | Open Subtitles | هو شهد ضد 3 تجار مخدرات وضعوا رصاصة في رأس صديقه |
| Muhtesem Ölüm taciri gerçekten baris içinde mi geliyor? | Open Subtitles | هل من المعقول ان تاجره الموت العظيمة جائت حقا في السلام؟ |
| Bunu duydun mu, Beau? İçki taciri yasaları bilmediğini söylüyor. | Open Subtitles | مهرب الخمور الكبير . يدّعى أنه لا يعرف القانون |
| Lütfen buradan gidin Bay Umut taciri. Ya da topallayın. | Open Subtitles | ارحل من هنا يا مهرّب المهاجرين غير الشرعيّين |
| Eskisinden daha az Ölüm taciri'miz var. | Open Subtitles | لدينا، عدد القليل من عملاء الموت اقل بكثير مما كان من قبل |
| Bana Tommy'nin bir uyusturucu taciri olduguyla ilgili bir hikâyeyle çikageldiniz. | Open Subtitles | لقد أتيتى لى بقصة عن أن تومى مروج مخدرات |
| Biz de iyi umut taciri olabiliriz. Kibar umut taciri. Sosyetik umut taciri gibi. | Open Subtitles | يمكننا أن نكون مهرّبين جيّدين ولطيفين سنكون نخبة المهرّبين |
| Siyah bir köle taciri, zenci baş ev kahyasından bile daha aşağılıktır. | Open Subtitles | نخاس الزنوج أدنى مرتبةً من رئيس خدم زنجي. |
| Yani sen de bir uyuşturucu taciri için çalışıyorsun, Monty. | Open Subtitles | لذا تذكر، أنت تعمل لتاجر مخدرات أيضاً، مونتي |
| Anlaşılan Sylmar'da bir seks taciri halkası. | Open Subtitles | يبدو أنّها عصابة إتجار بالجنس في (سيلمار). |
| Kısacası, kusura bakma ama bir eroin taciri olsan sana daha fazla saygı duyardım. | Open Subtitles | ولؤمًا وتدمر تحضرنا. ما أقوله, مع كل الإحترام الممكن, أنني كنتُ لأحترمك أكثر إن كنت تاجرة للهيروين. |