| Ya da en azından, bahsettiğimiz misyonlara daha iyi uyan bir takip için kadro taslağımızı yeniden tahsis edebiliriz. | TED | أو على الأقل، سنكون قادرين لإعادة تخصيص وقت موظفينا للمساعي الأكثر ملاءمة لتلك المهمات التي تحدثنا عنها. |
| Dedektif, aktif bir polis olduğunuz için sizin için tahsis edilmiş bir polis arabanız var, değil mi? | Open Subtitles | وأنت بصفتك محقق نشط يتم تخصيص سيارة شرطة لك ، صحيح؟ |
| Bu araziyi yeniden tahsis etmek hırslı bir karar. | Open Subtitles | إعادة توزيع هذه المساحة من الأرض شئ طموح جداً |
| Avukat tutma hakkın var. Avukata verecek paran yoksa, sana bir avukat tahsis ediIecektir. | Open Subtitles | لديك الحق في تعيين محامي ون لم تستطع تحمل تكلفة المحامي |
| Çok normal. Davayı kendisine tahsis etmiş. Bunu kişisel klasöründe buldum. | Open Subtitles | الأمر أنه خصص الحالة لنفسه وجدتها في ملفه الشخصي |
| O programı bu sene geri getirmek için fon tahsis ettik. | Open Subtitles | لقد خصصت بعض الأموال لتحقيق ذلك مرة أخرى في العام الجديد |
| Tamam, 50 milyon dolar Bu yılki gelişme için tahsis edilmiş. Ama Savunma bakanlığı bunu istemediğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً، تمّ تخصيص 5 مليون دولار للتنمية هذا العام، لكن قال البنتاغون أنّه لا يُريده. |
| Hiçbir başkan fonları bu şekilde tekrar tahsis etmeye çalışmadı bile. | Open Subtitles | لم يحاول أي رئيس من قبل أن يُعيد تخصيص الأموال بهذه الطريقة |
| Kongre olarak Gizli Servisler'e tahsis edilen parayı şüpheli buluyoruz. | Open Subtitles | بما أن الكونجرس مُرتاب من تخصيص الأموال للخدمات السرية |
| Kaynakları yeniden tahsis ettik. - Faydasızları, engelleri ortadan kaldırdık. | Open Subtitles | أعدنا تخصيص الموارد اعزلنا العوائق وغير الفعالين |
| Ve elbette, elbette büyük şeylerle de uğraştık, tüm okul bütçesini yeniden elden geçirmek gibi, ki daha fazla öğretmen ve destek elemanı için fonları yeniden tahsis edebilelim. | TED | وبالطبع، بالطبع، عالجنا المواضيع المهمة، مثل إعادة سحب ميزانية المدرسة لإعادة تخصيص المال لانتداب معلمين آخرين وفريق دعم. |
| Müdür hala bütçe tahsis toplantılarında mı? | Open Subtitles | أمازال المدير في إجتماعات توزيع الميزانية؟ |
| Bu para istediğiniz şekilde tahsis edilebilir. | Open Subtitles | تستطيع توزيع المبلغ هذا بأي مكان تراه مناسبًا |
| ...yanlış tahsis edilmiş fonlar etik olmayan testler izinsiz ve kayıt dışı tesisler tehlikeli olduğu kadar güvenilmez... | Open Subtitles | سوء توزيع الموارد المالية... إختبارات غير أخلاقية منشآت سرية غير مصرح بها |
| Bir avukat tutacak paran yoksa devlet tahsis edecektir. | Open Subtitles | إذا كنت لاتستطيع دفع تكاليف محامي، سيتم تعيين واحدًا لك. |
| Sadece iki yıldızlı bir generalim, bana limuzin tahsis etmezler. | Open Subtitles | أنا جنرال بنجمتين , لا أحصل على تعيين ليموزين |
| Avukat tutmaya gücün yetmezse bir tane tahsis edilecektir. | Open Subtitles | إن لم يكن بوسعك تدبر تكاليف محام فسيتم تعيين محام لك |
| Bu kaynağı benim acil servis hemşirelerime tahsis edelim yoksa iş bırakmalarına ben de liderlik edeceğim. | Open Subtitles | خصص ذلك المال لعيادة الطوارء ليس فقط سيغادرون المكان انا من سيقودهم |
| Phelps davası için tahsis edilen bir deponun bilgilerini çıkarmış. | Open Subtitles | وفقا لسجلاته قام (فورمان) بنسخ مواصفات لمستودع خصص لقضية (فيلبس). |
| Yeri gelmişken, bu konuşmaya yalnızca 28 dakika tahsis ettim. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك، لقد خصصت 28 دقيقة ،لهذه المحادثة فحسب |
| Aynı zamanda duyduğumuza göre devlet okullarına 250 milyar rupi tahsis edilmiş. | TED | سمعنا كذلك أنه ٢٥٠ مليار روبية هندية قد خصصت للتعليم الحكومي |
| Defiance'a kaç oylama makinesi tahsis edilmişti? 150. | Open Subtitles | كم من ماكينات التصويت تم تخصيصها لديفاينس؟ |