Sanıyorum karşılığında, Demir Adalar'ın tahtındaki iddianı desteklememi istiyorsun. | Open Subtitles | في المُقابل، أتوقّع أنّكم تُريدون منّي أن أدعم أحقّيتكم لعرش "جزر الحديد"؟ |
herşey piçini Mary ile evlendirmek için, ve onu İngiltere tahtındaki hakkını istemeye zorlamak için. | Open Subtitles | كل ذلك لتتزوج (ماري) من ابنك اللقيط، وجعلها تتمسك بادعائها لعرش"انجلترا". |
tahtındaki yasal yerini alacak, ve geliştirilmiş demiryolu sistemimiz sayesinde, | Open Subtitles | , على عرش مملكة الأرض , وشكرا إلى نظام سكتنا الحديدية المحدث |
Önem verdiğini sanıyordum. Benim önem verdiğim tek şey, Morgana'nın Camelot tahtındaki hakkına kavuşması. | Open Subtitles | وأنا اعتقدت أنك تهتمين- أنا فقط أهتم بأن تنال(مورجانه)مكانها- (الشرعي على عرش(كاميلوت |
Amer tahtındaki hakkını geri kazanmak için yalnız çalışmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تعمل وحدك لتحصل علي حصتك الخاصه بالعرش |
Ayrıca İngiliz tahtındaki hakkından vazgeçmelisin. | Open Subtitles | ويجب أن توقعي على تخليكِ عن المطالبه بالعرش الأنجليزي. |
Bal tahtındaki taş kraliçesi. | Open Subtitles | ملكة الحجارة علي عرش العسل |
Sen Camelot tahtındaki yerini alabileceksin. | Open Subtitles | يمكنك أن تنالي مكانك على عرش (كاميلوت) |
Ne de olsa kendisi onurlu bir İskoç savaşçısı ve kuzenimin İngiliz tahtındaki kanuni hakkının büyük destekçisi. | Open Subtitles | هو بعد كل شيء محارب اسكتلندي فخور ومؤيد قوي لأبن عمي في مطلبه الشرعي بالعرش البريطاني |