Faiz oranlarındaki belirsizlik tahvil piyasasını etkiliyor. | Open Subtitles | تذبذب أسعارِ الفائدة يُؤثّرُ على سوقِ السندات |
İyi yerlere gelebilirler. Çürük tahvil departmanı iyi. | Open Subtitles | ، إنهم مهتمّون بالعقـارات معروف عنهم حُسن إدارة خردة السندات |
Başarılılar. İyi bir çürük tahvil bölümleri var. | Open Subtitles | ، إنهم مهتمّون بالعقـارات معروف عنهم حُسن إدارة خردة السندات |
Evet, 20 milyon Euro değerinde takip edilemez hamiline tahvil. | Open Subtitles | أجل، 20 مليون يورو على شكل سندات لحاملها لايمكن تتبعها |
Mücevherat ya da tahvil olsaydı bana gelirdi. | Open Subtitles | إذا كانت مجوهرات أو سندات هو قد يآتي ألي لكن بالنقد، هو ليس بحاجة إليّ |
İçinde, işaretli, hamiline tahvil 3 milyon Dolar var. | Open Subtitles | بداخلها 3 مليون دولار من اوراق السند لحاملها. |
Resmi duyuru yapılıncaya kadar sınıflandırılan bilgilerle. Faiz oranlarının etkileyeceği; tahvil değerleri ve para birimi, değerli metaller, gayrimenkul. | Open Subtitles | فإن سعر الفائدة الأساسي سيؤثر في السندات والعملات والمعادن الثمينة، والعقارات |
Şimdi eleman evine döndü, tahvil satıp sarışın sikiyor siz de buradaki cennetin tadını çıkarıyorsunuz. | Open Subtitles | وعاد هو إلى الديار يبيع السندات ويضاجع الشقراوات بينما ما زلتم أنت هنا في النعيم |
24 tahvil saydım, ikisi eksik. | Open Subtitles | لقد عددت أربعة و ثمانين من السندات هناك نقص إثنين |
Walker kendini hızlı bir şekilde küçük düşürücü bir çürük tahvil iken bense Çin ile olan çatışmayı bitirip seni tekrar sahalara sokarım. | Open Subtitles | ووكر هو السندات الغير المرغوب فيه اطفئه بسرعة في حين يمكنني انهاء الصراع مع الصين ويبقي لكم في الخفاء |
Sonra Avrupa tahvil piyasasından milyonlar kazanmış biriyle tanıştım. | Open Subtitles | ثم قابلت محترمًا أصبح ملياردير في سوق السندات الأوربي، |
Sonra Avrupa tahvil piyasasından milyonlar kazanmış biriyle tanıştım. | Open Subtitles | ثم قابلت محترمًا أصبح ملياردير في سوق السندات الأوربي، |
Normalde bu tür projeleri dünya piyasasında tahvil satarak tedarik ederiz. | Open Subtitles | الطريقة الإعتيادية التي نصدر بها مبلغاً, لمثل هذه المشروعات تكون ببيع بعض السندات بالسوق العالمي, |
tahvil sahibinin değişebileceğine ve yeni sahibin tahvillerin getirdiği sorumlulukları yerine getirmeyeceğine dair endişe oluştu. | Open Subtitles | هناك مخاوف حول حامل السندات, قد تتغير, و قد لا يكون مهتماً بالوفاء, بالإلتزامات التي تقدمها هذه السندات |
Evet, 20 milyon Euro değerinde, izi sürülemez, hamiline tahvil. | Open Subtitles | أجل ، 20 مليون يورو على هيئة سندات حامل الشيك التى لا يُقتفى أثرها |
Bunları transfer edip tahvil almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن تحويل هذه الحسابات وتحويلها إلى سندات مصرفية |
Bu işi sessiz sedasız bitirmek istiyorsan bana 10 milyon dolarlık tahvil ver. | Open Subtitles | إذا تُريد إنهاء الأمور بهدوء، أعطني 10 مليون دولار في سندات. |
Bunlar Alman hükümeti tarafından basılan hamiline tahvil senetleri. Bunlar sorgusuz sualsiz sahibine geri ödemeli tahviller. | Open Subtitles | هذه سندات لحاملها، صادرة من الحكومة الألمانيّة، وهي مُستحقة الدفع لحاملها بدون طرح أسئلة. |
Çalınan Alman tahvil senetlerinin telekinezi ile nasıl ilgisi olmadığını bir daha anlatsana. | Open Subtitles | وذكّريني كيف أنّ سرقة سندات ألمانيّة ليس لها علاقة بالتحريك الذهني. |
Aslen Kanada'da tahvil işleriyle uğraşan ve iyi kazanan biriymiş. | Open Subtitles | كان تاجر سندات في "كندا" وكان عمله يسير بشكل جيد. |
Patronunuzun dediği gibi yanımda hamiline tahvil 3 milyon var. | Open Subtitles | لا اعرف عن ماذا تتحدث. لدي 3 مليون دولار من السند لحامله التي قال رئيسك عنها. |
Aldığınız her tahvil, askerlerinizin namlusunda bir mermidir. | Open Subtitles | كل واحدة تبتاعونها بمثابة رصاصة بماسورة سلاح أفضل مقاتليكم. |