İkimiz, babamla birlikte arkadaşımı kurtarmak üzere Taipei'ye gittik. | Open Subtitles | لذا الإثنان منّا وأبي ذهبت إلى تايبيه للحصول على صديقي. |
Şimdi sizi yıkık Taipei'ye götürüyoruz, buradaki Birliğin şansı biraz daha yaver gidiyor. | Open Subtitles | نحن نأخذكم الان , إلى تايبيه المدمرة حيث فريق اتحاد آخر يواجه مزيد من الحظ القليل |
Keelung'dan Taipei'ye trenle giderlerdi. | Open Subtitles | كانا يستقلا القطار من كيلونغ إلى تايبيه |
Wen-ching'le birlikte Taipei'ye gidecekler. | Open Subtitles | (سيرحل إلى تايبيه مع (ون تشينغ |