"takıntılısın" - Translation from Turkish to Arabic

• مهووس
• مهووسة
• أنت مهوس

Sorun şu ki, eve geldiğinde bile burada değilsin. takıntılısın.
المشكلة هي حتى عندما تعود للمنزل، تكون شاردًا، أنت مهووس.

Ve sen de ona takıntılısın. Ben de neden bekar olduğunu merak ederdim.
وانت كنت مهووس بها رائع ، اتسأل لما انت اعزب

Bu davayla neden bu kadar takıntılısın?
لماذا أنت مهووس الى هذه الدرجة بهذه القضية؟

Viv, sen takıntılısın. Hep iş ve oyun olmaması Viv'i çok monoton yapıyor.
فيف، أنت مهووسة كثرة العمل تجعل فيف فتاة بليدة

Biraz takıntılısın, değil mi?
أنتِ مهووسة نوعاً ما، أليس كذلك؟

Bu hatuna fazla takıntılısın, değil mi?
أنتِ مهووسة بتلك المرأة، أليس كذلك؟

...ona göre sen takıntılısın ve bir yere gidemezsin.
هذا يعني أنّك مهووس ولا يُمكنك أن تتركها.

- Bana karşı takıntılısın o yüzden o kısmın zor olmayacağını biliyordum.
أنت مهووس بي، لذا... كنت أعرف أنه لن يكون صعب

Niye bu davaya bu kadar takıntılısın? Briggs ile tanışmadın bile.
لماذا أنت مهووس للغاية بهذه القضية؟

Neden telefonları cevaplamaya bu kadar takıntılısın?
لمـا أنت مهووس بالرد على الهـاتف ؟

Niye sünnete bu kadar takıntılısın? Şuraya bak.
لماذا أنت مهووس جدا بأمر الختان؟

Tatlım, sen takıntılısın.
عزيزي أنت مهووس

Galiba keseceğim. Neden saçınla ilgili bu kadar takıntılısın?
لماذا أنت مهووس بشعرك؟

takıntılısın değil mi?
انت مهووس, اليس كذلك ؟

Sen babamdan daha takıntılısın.
أنتِ مهووسة أكثر من أبي

Sen göğüslere benden daha fazla takıntılısın...
كنتِ مهووسة بالصدور أكثر منى

takıntılısın.
أنتِ مهووسة بي.

- Bu konuda takıntılısın, değil mi?
أنت مهووسة بذلك، ألستِ كذلك؟

- Neden benim odama bu kadar takıntılısın?
لماذا أنتي مهووسة بغرفتي؟

Reiden Global'a epey takıntılısın, değil mi?
أنتِ مهووسة فعلاً بـ(ريدين غلوبال) أليس كذلك؟

Neden bu oyuna bu kadar takıntılısın?
لماذا أنت مهوس جداً بهذة اللعبة ..