Demiştin ki... eğer onlardan biri olsaydın... bizi bir tuzağa sürükleyip... bizden birilerini ele geçirip... bizi takasa zorlarmıştın. | Open Subtitles | أنك ستقودنا لفخ و تمسك بقومنا و تجبرنا على المبادلة |
takasa gerek yok. Alabilir. | Open Subtitles | ليس علية المبادلة يمكنه أن يحصل عليها |
takasa kadar yarım saatin var. | Open Subtitles | انظر، لدينا نصف ساعة قبل ميعاد المبادلة |
Onu yakalayıp, takasa zorlayacaktır. | Open Subtitles | سيحاول الإمساك بها والقيام بمقايضة. |
Ve pazarda karşılaştığı ihtiyar, onu ikna etmiş takasa, inek karşılığı... | Open Subtitles | "التقى في السوق عجوزًا أقنعه بمقايضة بقرته ببعض من..." |
Anahtarlar bende ve takasa hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد للمبادلة المفاتيح بحوزتي |
"Ajan aradı. Browns bir numara için takasa giriyor." | Open Subtitles | إتصل عميل للتو, تمت المبادلة للرقم واحد |
gerçekten, ve sana söz veriyorum, Audrey'i geri alabilmek için ülkedeki tüm kaynakları sana vereceğim ama umarım, benden bu takasa izin vermemi beklemiyorsundur. | Open Subtitles | (لهذه البلاد حتى تعيد (أودرى لكن أتمنى ألا تتوقع منى أن أصرّح بهذه المبادلة |
Sacramento şimdiden takasa hazır. | Open Subtitles | ساكرمنتو) أظهرت) بالفعل رغبتها في المبادلة |
Pekala, takasa başlıyoruz! | Open Subtitles | -حسنٌ، لنبدأ المبادلة ! |
Genthru ile adamları bir plan yaparak Tsezgerra'nın ekibi ile takasa hazırlanırlar. | Open Subtitles | "جينثروا) ورجاله لديهم خطّة)، ويتحضّرون للمبادلة مع فريق (تزجيرا)" |