"takip ediyormuş" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتابع
        
    • يلاحقك
        
    • يلاحقني
        
    • يتتبّع
        
    • يتتبعها
        
    • كانت تتبع
        
    • إنها تتبعه
        
    Ayrıca kredi kartını da takip ediyoruz. Asıl haber şu ki birisi daha onun hesaplarını takip ediyormuş. Open Subtitles وإضافة على ذلك، نحن نتابع بطاقته الإئتمانية الأمر هو، أن شخص آخر يتابع مبيعاته
    Tara Harris'i tanıdığını gösteren bir şey yok, ama Alexander Chase'ı takip ediyormuş. Open Subtitles ليس هناك أدلة على (أنه يعرف (تارا هاريس (لكنه يتابع (أليكساندر تشيس
    takip ediyormuş da ne demek? Open Subtitles ماذا تعنين بـ يلاحقك ؟
    Bazen etrafta biri onu takip ediyormuş gibi hissettiğini söyledi. Open Subtitles ـ ثم قالت لي : أشعر أحياناً بأن أحد ما يلاحقني فقلت :
    Sunucu, Astraeus mürettebatının Z-dalgalarını takip ediyormuş ya da etmeye çalışıyormuş. Open Subtitles -ما هذا؟ الحاسوب المركزي كان يتتبّع موجات "زي" لأفراد طاقم المركبة، أو كان يُحاول ذلك.
    Bir kaç haftadır onu kulüplerde falan takip ediyormuş. Open Subtitles لقد كان يتتبعها للنوادي وما شابه لعدة أسابيع لقد قبضنا عليه حتى في مسرح الجريمة
    Bu kadın sürekli Başkan Joo Joong Won'u mu takip ediyormuş? Open Subtitles هل تلك المرأة كانت تتبع الرئيس جو جانغ ون؟
    O yüzden tüm ülkeyi geziyor demek. Onu takip ediyormuş. Open Subtitles لهذا تسافر في أنحاء الدولة، إنها تتبعه.
    - O bizi takip ediyormuş. - Ne? Open Subtitles - انه كان يتابع معنا .
    takip ediyormuş da ne demek? Open Subtitles ماذا تعني بـ يلاحقك ؟
    Haftalardır beni takip ediyormuş, ayrıca hazineden de haberdar. Open Subtitles ، لقد كان يلاحقني لأسابيع . وهو يعلم بأمر الكنز
    Bana bakıyormuş, beni takip ediyormuş gibi. Open Subtitles أحداً يحدق بي ، و يلاحقني
    Detaylı dosyalar, düzinelerce kadını takip ediyormuş. Open Subtitles ملفات مُفصّلة، يتتبّع عشرات النساء.
    Peki, herif kızı takip ediyormuş. Open Subtitles حسناً ، إذاً هذا الرجل كانَ يتتبعها طوال الوقت
    Arkadaşlarını takip ediyormuş. Yarım kilometre kadar uzaktaymışlar. Open Subtitles كانت تتبع أصدقائها خلفنا تماماً
    O yüzden tüm ülkeyi geziyor demek. Onu takip ediyormuş. Open Subtitles لهذا تسافر في أنحاء الدولة، إنها تتبعه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more