"taklit ediyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقلد
        
    • يقلدني
        
    • بتقليد
        
    • تحاكي
        
    • تقلد
        
    • يقلّد
        
    • يحاكي
        
    • يحاول تقليد
        
    • يدعي كونه
        
    • إنه يقوم
        
    • أنه يقلدك
        
    • بتقليده
        
    • ان يقلده
        
    • تُحاكي
        
    Alan Mcrobie: Evet. Muhabir: Bunu sen dizayn ettin, evet, bu temsili kopruyu, ve bu, sana gore, gercek koprunun hareketini taklit ediyor? TED الصحفي: قمت بتصميم هذا، نعم، هذا الجسر النموذجي، و تعتقد أنه، يقلد حركة الجسر الحقيقي؟
    Burada bir organizmadan bahsediyoruz... diğer canlı-şekillerini taklit ediyor ve bunu çok mükemmelce yapıyor. Open Subtitles نتحدث هنا عن كائن حى الذى يقلد اشكال الحياة الاخرى و يقلدها ببراعة
    - Birisi beni taklit ediyor. Biliyorum. Open Subtitles شخص ما يقلدني ,أعلم.
    Gerçekte benim arkadaşım olmalılar. Beni taklit ediyor. Open Subtitles إنهم أصدقائي أحقيّاً، لقد كسبتهم بتقليد تصرفاتي
    Kaliteli gazeteler bile web sitelerindeki sosyal ağlarının kodlarını taklit ediyor. TED حتى كبرى الصحف تحاكي على مواقعها شفرات شبكات التواصل.
    Kızım kuliste ünlü bir pop yıldızını taklit ediyor. Open Subtitles ابنتى بالداخل تقلد النجمة المشهورة العالمية
    Bu zarif düette, her eş diğerinin hareketini taklit ediyor. Open Subtitles في رقصتهم المبهجة، يقلّد كلّ شريك أعمال الآخر.
    Yahudi demişken, işte karşınızda iğrenç esprileriyle gelen Keith Lieb, Don Rickles'ı taklit ediyor. Open Subtitles بالحديث عن اليهود,هاهو قادم بحافظة ممتلئة دون ريكلز يقلد كيث ليب
    Evet katılıyorum. Özgün değil, anca diğerlerini taklit ediyor. Open Subtitles أتفق تماما انه ليس أصلي، انه ببساطة يقلد الآخرين
    Tüm ülkede çözdüğümüz davaları taklit ediyor. Open Subtitles لقد كان يقلد جرائم قتل قمنا بإغلاقها عبر البلاد
    Beni de taklit ediyor. Open Subtitles انه يقلدني ايضا
    - Beyler, galiba beni taklit ediyor. Open Subtitles يا رفاق، اعتقد انه يقلدني
    Anne, beni taklit ediyor. Open Subtitles أمي إنه يقلدني
    O kadar çok bebek istiyorsunuz ki, vücudunuz belirtilerini taklit ediyor. Open Subtitles تريدين الطفل بشدة لذا بدأ جسمك بتقليد الأعراض
    O zaman çok iyi taklit ediyor. Sense Minnesota'nın otopark kralısın. Open Subtitles إنه يقوم بتقليد جيد جداً وأنت رجل أعمال ناجح
    Sanal ortamda etkileşime izin vererek bir bakıma iki insanın ortak çalışmasını taklit ediyor. TED فهي تسمح لشخصين بالتفاعل عمليًا بطريقة تحاكي كيف سيتعاونا وجهًا لوجه.
    Bir tahmin yürütecek olsaydım ışık kırmızı Kripton güneşini taklit ediyor derdim. Open Subtitles إذا كان لي أن أخمين أود أن أقول أن تقلد ضوء الشمس الحمراء من كريبتون
    Etrafındaki hastaların semptomlarını taklit ediyor. Open Subtitles إنه يقلّد أعراض جيرانه
    Çok merkezli bir diz ve bu da mekanizma demek, dört çubuklu mekanizma. Doğal insan dizini taklit ediyor. TED وهي ركبة صناعية متعددة المراكز، وكل هذا يعني أن طريقة عملها يكون بواسطة أربع قضبان بشكل يحاكي الركبة البشرية الطبيعية
    Nyota, makası kendi eline alarak Panbanisha'yı taklit ediyor. TED نيوتا يحاول تقليد بانبانيشا بإستخدام المقص بنفسه.
    Gotham'da beni taklit ediyor, değil mi? Open Subtitles إنه في "غوثام" يدعي كونه أنا، أليس كذلك؟
    Şimdi defol git, Bozo. - Seni taklit ediyor, Gino! Open Subtitles الأن أخرج من هنا يا متخلف. أنه يقلدك , (جينو)!
    Pekâlâ, öyleyse biri onun işini aynen taklit ediyor. Open Subtitles حسناً , أحدهم يحسن صنعاً بتقليده
    taklit ediyor olabilir. Open Subtitles يمكن ان يقلده
    Böceğin koşma şeklini de taklit ediyor. Open Subtitles كما أنها تُحاكي أيضاً طريقة جري الخُنفساء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more