Sanırım, hayır, hatırlıyorum, bütün mücevherlerini takmıyordu çünkü o herşeyini... | Open Subtitles | يعني ، لا ، تذكر ، وانها لا يرتدي أي مجوهرات 'السبب تركت كل شيء |
Alyans takmıyordu ama parmağında izi vardı. | Open Subtitles | لا يرتدي خاتم زفافه لكنني ارى علامة الاصبع |
Ama kapüşonu sürekli takmıyordu. | Open Subtitles | إنه لا يرتدي القبعة دائماً بالرغم من هذا |
Kask takmıyordu Clark. | Open Subtitles | أنها لم تكن ترتدى خوذة , كلارك |
Hayır, sutyen takmıyordu. | Open Subtitles | لا , فهى لم تكن ترتدى واحدة |
Mezuniyet hediyesi olarak diş tellerini geri taktıracağım demiştim çünkü gece plaklarını bir türlü takmıyordu. | Open Subtitles | أنني سأقدم لها مشابك أسنان مرة آخرى لأنها لم تكن ترتدي هذه المشابك اللعينة أبداً |
Claire yüzüğü takmıyordu, belki de evlenme fikrini beğenmemiştir. | Open Subtitles | (كلير) لم تكن ترتدي الخاتم، لذا ربما لم تتقبّل الفكرة |
- O gözlük takmıyordu? | Open Subtitles | - لم تكن ترتدي النظارة |