Cliff'in bisikletine düzgün baş takmadım, kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أتعلمين, أشعر بالأستياء لأنني لم أضع الجذع المناسب في دراجة كليف. |
Her zaman kendi tarzım vardı. Hiç saç kurdelesi takmadım ve bunun için üzülmedim. | Open Subtitles | لقد كنتُ ألبس ما أنا مقتنعة به لم أضع يوماً بُكلة شعر |
O yüzüğü parmağına boşu boşuna takmadım. | Open Subtitles | لم أضع خاتماً في إصبعك للا شئ |
Ben hiç tel takmadım, ama çok çekici göründüğüme eminim. | Open Subtitles | أنا لم أرتدي تقويم أسنان أبداً وانظر إلى أعتقد أنني جذابة جداً |
Üç yaşındayken annemin cenaze töreninden beri kravat takmadım. | Open Subtitles | لم أرتدي ربطة عنق منذ جنازة أمي و أنا بالثالثه |
Güzel süvetermiş. Ben de kravat takmadım. | Open Subtitles | سترة جميلة, أنا لم أرتدي ربطة عنق أيضاً |
Benimkine Rembrandt tablosu taktım, seninkine bir şey takmadım. | Open Subtitles | وضعت رسمة (رامبرانت) على خيطي لكنّي لم أضع شيئاً على خيط سنّارتك |
- Hem kelepçeyi de ben takmadım. | Open Subtitles | -وأنا لم أضع الأصفاد بيدينا . |
Sen o kolyeyi hiç görmedin, aslında hiç takmadım. | Open Subtitles | لم أرتدي هذه القلادة يوما |
Maskemi takmadım daha. | Open Subtitles | لم أرتدي قناعي. |