Binaları, caddeleri, gökdelenleri ve gürültülü taksileri düşünürler. | TED | فهم يفكرون في المباني والشوارع وناطحات السحاب، وضجيج سيارات الأجرة. |
Havaalanından çıkınca bir sıra sarı taksileri göreceksin. | Open Subtitles | عندما تصلين إلى المطار، ستجدين طابوراً من سيارات الأجرة الصفراء. |
Eskiden taksileri yapan fabrika yapıyormuş. | Open Subtitles | إنهم يصنعون تلك في ذات المصنع الذي كان يصنع سيارات الأجرة القديمة |
Dedigin gibi:taksileri kontrol etmek onlari rahatsiz etmiyor. | Open Subtitles | "كما قلت تماماً إنّهم لايهتمون بالتحقق من سيارات الأجرة." |
ve simdi? Uc. Yani, bu insanlar ve inanin bana sadece polisler degil Lagos'ta taksileri kullaniyolar, hepimiz kullaniyoruz. ben de bunlarin bir tanesinin icindeydim ve ben de kask kullanmiyordum | TED | إذاً، حينما يكون هذا النوع من هؤلاء الناس--وصدقوني ليسوا فقط رجال الشرطة من يقومون باستخدام سيارات الأجرة هذه في لاغوس, بل كلنا ، ولقد استخدمتها شخصياً، وأنا لم اكن ارتدي القبعة الواقية حتى. |
- New York taksileri? | Open Subtitles | -ما لون سيارات الأجرة في نيويورك؟ |
Ve taksileri severim. | Open Subtitles | و أنا أحب سيارات الأجرة |