Bu denli talepkar durduğu için üzgünüm ama herkesi mutlu edecek tek çözümün bu olduğuna inanmış durumdayım. | Open Subtitles | آسف على أني أبدو كثير المطالب ولكنني مقتنع بأن هذا هو الحل الذي سوف يخدم أفضل جميع الأطراف المعنية |
Bazen de fazla talepkar olabiliyor. | Open Subtitles | في بعض الأحيان تكون كثيرة المطالب |
talepkar bir fıstıktım. | Open Subtitles | أنا كنت عاهره كثيرة المطالب |
Greg çok talepkar olduğumu söyledi. Öyleyim, değil mi? | Open Subtitles | غريغ، ، قال أني متطلبة جداً أنا كذا، اليس كذلك؟ |
Evet. Seni anlıyor, ve talepkar değil. | Open Subtitles | أجل، فهي تفهمك، وهي ليست متطلبة |
Annemin 24 saat boyunca müsait olması gerektiğini bilmek çocukken çok talepkar olmamayı öğretti bana. | Open Subtitles | أعتقد بمعرفتي بأنّ أمَّي كَانَ لِزاماً عليها أَنْ تكونَ متوفرة لمدة اربعة وعشرين ساعة والذي علّمَني حقاً أَنْ لا أَكُونَ طفلة متطلبة |
- Hiç tanışmadım fakat duyduğuma göre oldukça talepkar biriymiş. | Open Subtitles | - , لم أقابلها أبدا - لكنني سمعت بأنها يمكن أن تكون... متطلبة جدا |
Ben talepkar, huysuz ve şirret kadının tekiyim. | Open Subtitles | -أنا متطلبة غاضبة |