"taleplerine" - Translation from Turkish to Arabic

• مطالب
• المطالب
• لمطالب

Burada öne sürülen sendika taleplerine verilecek tek bir ad gasptır.
إن مطالب الإتحاد التي وردت هنا لا يمكن إلا أن تسمى ابتزاز

Ekibin Maskeli Kötü Adam'ın taleplerine uygun davranmalarını istiyorlar.
مُصرين علي أن العصابه تتعاون مع مطالب رجل القناع الشرير

Kendi anne babalarının taleplerine uymayacaklar ama imaj peşindeki bir şirketin isteklerine...
إنهم سيوافقون ليس لرغبات مطالب الأباء لكن لرغبات صورة شركة واعية...

Peki toplu olarak bu sözleşme taleplerine karşı harekete geçtiniz mi?
وهل ناقشتم بشكل جماعي اتخاذ خطوات ردًا على المطالب الواردة في العقد؟

Bu Çinlilerin sondaj hakkı taleplerine karşılık gelecektir.
هذا سيبطل مفعول المطالب .. الصينية بخصوص حقوق الحفر

Öncelikle durumu bir ele alalım. Bu teröristin taleplerine boyun eğmeli miyiz? Sizce şöyle...
و لكن أولاً لننظر للوضع، هل يجب أن نستسلم لمطالب هذا الإرهابي؟

Başkan, başka taleplerine boyun eğmeyi reddediyor.
الرئيس رفض الاستسلام لأى مطالب أخرى

Hiçbir taleplerine boyun eğmeyin.
لا توافقوا على أي مطالب

Teröristlerin taleplerine ne cevap verecek?
و هل سيطيع مطالب الأرهابيين؟

Margot'nun taleplerine uymayı, kendini teslim etmeyi kabul etti hedef oydu.
{\pos(192,220)} وافق على مطالب (مارغو) بتسليم نفسه... كان الهدف.

Margot'nun taleplerine uymayı, kendini teslim etmeyi kabul etti hedef oydu.
وافق على مطالب (مارغو) بتسليم نفسه... كان الهدف.

Escobar'ın taleplerine karşı bir teklif götüreceğiz.
(سوف نوافق على عدد من مطالب (إسكوبار

Size Çinlilerin taleplerine karşı detaylı bir teklif sunma fırsatı istiyorum.
أود الفرصة لأن أعرض عليك عرض مفضل يبطل المطالب الصينية

Serserilerin ve fidyecilerin taleplerine boyun eğmek için seçilmedim.
أنا لم اُنتخب للرضوخ لمطالب البلطجيون والفدائيون

Bassam'ın Rashid taleplerine boyun eğmesi seni sadece zayıf gösteriyor.
(بسام) رضخ لمطالب (الرشيد), فقط لكي يجعلك تبدو ضعيفاً

Kasten veya değil, Adam Smith'in bize bu konuda söylediği şey, insanların çalıştığı kuruluşun şeklinin o kuruluşun taleplerine uygun insanlar yarattığı ve işlerinden almaları gereken türde bir tatmini elde etmeleri imkânından yoksun bıraktığı.
سواءً قصد هذا أم لا ما يخبرنا به (آدم سميث) هو تشكيل المؤسسة مع الاشخاص العاملين و تشكيل الناس المناسبين لمطالب تلك المؤسسة و حرمان بعض الناس من الفرصة للحصول علي اشكال من الرضا عن أعمالهم ، ما نعتبره أمر مسُلّم به .