..ama oğlanın tüm yeteneğinin yanında uykusunda sadece bir talihsizliği var. | Open Subtitles | لكن بالرغم من كل مواهبه فهو لا يجلب غير سوء الحظ |
"Bu talihsizliği başımıza getiren sen, söyle bize nereden geliyorsun?" | Open Subtitles | انت جلبت سوء الحظ هذا علينا ما هو عملك؟ من أين جئت؟ |
Jack Lauderdale'in talihsizliği, bana şans getirdi galiba. | Open Subtitles | اعتقد ان سوء حظ جاك لودردايل هو حسن حظ لى |
İlk meteor yağmuru geldiğinde babası cam işçiliği yapılan bir yerde olma talihsizliği yaşamış. | Open Subtitles | أبوها كان عنده سوء حظ التواجد في ورشة زجاج ملون عند السقوط النيزكي الأول |
Oscar'ın talihsizliği, "yanlış ikizi aldınız" popüler bir bahaneydi. | Open Subtitles | لسوء حظ (أوسكار), جملة "أمسكت بالتوأم الخطأ", كان عذراً شائعاً لقد أمسكت بالتوأم الخطأ |
Bu yüzden de bu talihsizliği, intikamımızı körüklemek ve burada kaçıp gitmek için kullanmalıyız. | Open Subtitles | ولذلك علينا إستخدام تلك المصيبة لنشعل النار بثأرنا ونهرب من هذا المكان |
Ne derler bilirsin; talihsizliği atlatmak için gereken tek şey düzgün tavırlardır. | Open Subtitles | تعرفين؟ ، يقولون كل ما يتطلبه البقاء على قيد الحياة هو سوء الحظ |
Belki de, yaşı ve talihsizliği nedeniyle daha da kontrolden çıkmıştı. | Open Subtitles | كان هذا شبئا مبالغ به الى أبعد حد سواءً بسبب فارق العمر أو بسبب سوء الحظ |
Durumumu talihsizlik olarak nitelendiriyorsunuz, oysa yaşadıklarım benimle aynı "talihsizliği" paylaşanların yaşadıkları yanında hiç kalır. | Open Subtitles | ترين أن ظروفي مؤسفة ... رغم إنه لايمكنني أن أدعي جزءا من سوء الحظ ... مقارنة بهؤلاك الذين أشبههم |
Emekli Üsteğmen Grunfeld'in talihsizliği birçok çocuğun kurtarıcısı olabilir. | Open Subtitles | سوء حظ الملازم أول المتقاعد جرانفيلد قد يكون سبب فى انقاذ العديد من الأطفال |
Başına gelen her türlü talihsizliği duymak bana müzik gibi geliyor. | Open Subtitles | بالطبع، أيّ سوء حظ يحدث لك شيء يسعدني سماعه. |
- Ya insanlar? - Bu onların talihsizliği ama aynı zamanda, Tanrının isteği! | Open Subtitles | إنه من سوء حظ الناس ولكنها مشيئة الله |
"...sıkıntıyı veya talihsizliği anlatın. | Open Subtitles | {\cH2BCCDF\3cH451C00}أو سوء حظ تعرضت له في حياتك. |
Ablamın yaşadığı talihsizliği biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعرف انه من سوء حظ أختي |
- Burgoyne'un talihsizliği. | Open Subtitles | لسوء حظ (بورجين) |
Başınıza gelen talihsizliği duydum beyefendi ve çok üzüldüm. | Open Subtitles | سمعت عن المصيبة التي ألمت بك ويؤسفني ذلك. |
Kardeşin Max, o da aynı talihsizliği yaşadı. | Open Subtitles | أخاك ماكس ... حصل له نفس المصيبة |