Kraliyet Şeker bize bağımsızlığımız için yardım edecekti; tam tersi değil. | Open Subtitles | الشركة الملكية كان من المفترض ان تساعدنا على الاستقلال وليس العكس |
Bir öğretmen arayanın sen olduğunu sanıyordum. tam tersi değil. | Open Subtitles | حسبتكِ أنتِ التي تنشدين معلّماً وليس العكس |
Evet, ama gördüğün gemi geçidin içine sığıyor, tam tersi değil. | Open Subtitles | أجل، لكن كم ترى... المركبة تدخل البوابة... وليس العكس |
Yani bizim sizin ne bildiğinizi öğrenmemiz gerekiyor, tam tersi değil. | Open Subtitles | و لهذا نحن بحاجة لمعرفة ما تعرفينه و ليس العكس |
Bak, sen beni bulmak için geldin, tam tersi değil. | Open Subtitles | الاستماع: خروجكم هنا لتجد لي، ليس العكس. |
Benim mahalleme gelen oydu benden çalarak, adamlarımı öldürerek geçindi. tam tersi değil. | Open Subtitles | يسرقُ منّي، يقتل بني جنسي وليس العكس |
tam tersi değil. | Open Subtitles | أنت هنا لتساعدنا، وليس العكس |
Senin için endişelenmek benim işim, tam tersi değil. | Open Subtitles | عملي أن أقلق عليكِ وليس العكس! |
Yardımcı olmak benim görevim tam tersi değil. | Open Subtitles | عملي أن أساعدك وليس العكس |
Polisleri soruştururum, tam tersi değil. | Open Subtitles | أنا أحقق مع الشرطة وليس العكس |
Bu yüzden eğer haklıysam, virüsü Sanders Sayid'e bulaştırıyor, tam tersi değil yani. | Open Subtitles | لذا إن كنت مُحقّة، فإنّ (ساندرز) تُعدي (سعيد) هُنا، وليس العكس. |
Smurf'ün sana ihtiyacı var, tam tersi değil. | Open Subtitles | سمورف يحتاج لك، وليس العكس. |
tam tersi değil. | Open Subtitles | وليس العكس |
tam tersi değil. | Open Subtitles | وليس العكس |
tam tersi değil! | Open Subtitles | ! و ليس العكس |