İşimi bitirince süngerin suyunu sıkmamı söyledi, ben de Tamam dedim. | Open Subtitles | كنت في المنزل وأخبرني بأن أعصر الإسفنج وعندما أنتهيت، قلت حسناً |
Tamam dedim. Bu genel birşey. Ve parayı ödedim. | Open Subtitles | قلت حسناً هذا شئ عام، لذا دفعت له |
- Tamam dedim. Yaparım. | Open Subtitles | لقد قلتُ حسناً , سأفعلها |
Tamam dedim. | Open Subtitles | قُلتُ حسناً! |
- Hemen. - Tamam dedim! | Open Subtitles | الآن - لقد قلت أجل - |
- Tamam. - Yarı çıplak da bırakmaz. - Tamam dedim! | Open Subtitles | لا يتركه نصف عارٍ تقريباً - قلت لك حسناً ، لا تقلق سأهتمّ بهذا الأمر - |
Asıl inanılmaz olansa ona Tamam dedim. | Open Subtitles | -و لا في درس العلوم -إن الأمر هو أنني قد وافقت |
Ben de Tamam dedim. Benim de serserinin biriyle evlenmeye niyetim yok herhalde. | Open Subtitles | لقد قلت حسنا أنا لا أنوي أن أتزوج من عجوز علي أية حال. |
Tamam dedim. | Open Subtitles | لقد قلت لك حسنا |
Öyle zor durumda kalınca ben de Tamam dedim. | Open Subtitles | كنا على الهواء مباشرة وكنت متوترة ، فوافقت |
Tamam dedim. Bu genel birşey. Ve parayı ödedim. | Open Subtitles | قلت حسناً هذا شئ عام، لذا دفعت له |
Tamam dedim ya. Daha fazla uğraşmayın. | Open Subtitles | لقد قلت حسناً للتو لا تكاسرني الأن |
Kalküta'ya gitmek istiyorum dedi Tamam dedim, her şeyi bırakıp onunla geldim. | Open Subtitles | "قال "أنا أريد الذهاب إلى "كالكوتا ...قلت حسناً,تركت كل شيء وجئت معه |
Tamam dedim. - Efendim? | Open Subtitles | لقد قلتُ حسناً - المعذرة؟ |
Tamam dedim. | Open Subtitles | قلتُ : حسناً |
Tamam dedim. | Open Subtitles | قلتُ حسناً |
Tamam dedim. | Open Subtitles | قُلتُ حسناً! |
Tamam dedim ya. | Open Subtitles | لقد قلت أجل |
- Yarı çıplak da bırakmaz. - Tamam dedim! Halledeceğim. | Open Subtitles | لا يتركه نصف عارٍ تقريباً - قلت لك حسناً ، لا تقلق سأهتمّ بهذا الأمر - |
Tamam dedim. | Open Subtitles | لقد قلت لك حسناً |
Akşam yemeğine Tamam dedim, Electric Light Orkelekstra'yı dinlemeye değil. | Open Subtitles | ،أجل، أنا قد وافقت على العشاء ."وليس تذاكر لسماع فرقة "مغفلي الكهرباء الخفيفة |
Anton gelip o ceketi istedi, ben de ne işler çevirdiğini hiç öğrenmemek şartıyla Tamam dedim. | Open Subtitles | لقد مر بي (أنتون) , و قد أراد السترة و قد وافقت على ذلك طالما لا أعرف شيئاً له علاقة بالأمر |
Ve bende Tamam dedim; Bu film ve kitap da senin de bir katkın olsun çok isterdim, ve sonunda kabul etti. | TED | قلت,حسنا,هذا جيد: وددت الحصول على مساهمتك في الفيلم والكتاب, وفي النهاية وافق على ذلك |
Tamam dedim ya. | Open Subtitles | قلت لك حسنا بالفعل |
Palyaçoluk okuluna gitmek istedi, Tamam dedim. | Open Subtitles | أراد الذهاب لمدرسة المهرجين، فوافقت |