Sahip olmakla satmak, bunlar tamamen farklı şeyler. | Open Subtitles | أمتلاكُ واحدة ـ و بيعهم شيئان مختلفان تماماً |
İsteklerimizle ihtiyaçlarımız tamamen farklı şeyler. | Open Subtitles | ما نريد وما نحتاج شيئان مختلفان تماماً. |
Sizi ayırmak istemedim ama hayattan tamamen farklı şeyler bekliyordunuz ve tepkisiz kalamadım. | Open Subtitles | ولكن كلاكما كان يريد أشياء مختلفة من الحياة وترفضوا التعامل مع هذا.. |
Sanjana, ikimizde, tamamen farklı şeyler konuşuyoruz. | Open Subtitles | سنجانا، نحن نتحدث عن أشياء مختلفة تماماً |