| tamamen normal görünüyor. İçtenlikle söyleyebilirim ki kızım ilk defa gözüme çekici göründü. | Open Subtitles | يبدو طبيعي تماما يمكنني القول بصدق لاول مرة |
| İnsanlar için benim yaşım tamamen normal. | Open Subtitles | هيا لكن بالنسبة للأشخاص عمري انها طبيعي تماما. |
| Öncelikle başına gelen bu şeyin tamamen normal bir şey olduğunu bilmelisin. | Open Subtitles | حسناً ، قبل كل شيء عليك أن تفهم أن ما حدث إليك أمر طبيعي تماماً |
| Laboratuvardaki çocuklar tamamen normal olduğunu söylediler. | Open Subtitles | الرجال في المختبر قالوا أن الدم طبيعي جداً |
| Bana söylenene göre tamamen normal bir kişiydi. | Open Subtitles | و مما كان يقال عنه فقد كان يبدو شخصاً طبيعياً تماماً |
| Bu tamamen normal bu konuda eşek gibi davranmadığın sürece | Open Subtitles | وهو أمر طبيعي للغاية طالما لم تتصرف بحماقة حوله. |
| tamamen normal bir kızdı. Sonra birden bire fare oldu. | Open Subtitles | إنها فتاة طبيعية تماماً وبعدها أصبحت فأرة |
| İncelerseniz eğer, tamamen normal kriterlerin olduğunu görürsünüz. | Open Subtitles | إذا كنت ترغب في فحص ذلك، سترى أنه أمر طبيعي تماما في جميع النواحي. |
| - Bu tamamen normal. 4. aya girince hormonlar delirmeye başlar. | Open Subtitles | - نعم. - وهذا أمر طبيعي تماما. حوالي الشهر الرابع، الهرمونات بالجنون. |
| Senin için en önemli olan şey, tamamen normal davranmak. | Open Subtitles | أهم شيء هو أن تتصرفي بشكل طبيعي تماما |
| Dışarıda tamamen normal ve çocuklarla alakalı bir şey yapıyorlar. | Open Subtitles | انهم بالخارج يفعلون شيء طبيعي تماماً ومتعلق بالاطفال |
| tamamen normal hissediyorum, tamamen canlı. | Open Subtitles | أنا أشعر بأني طبيعي تماماً حي تماماً |
| Hissettiklerin tamamen normal. | Open Subtitles | ما كنتِ تشعرين به أمر طبيعي تماماً |
| Bu tamamen normal. İlişkilerde olacakları kabullenmek zorundasınız. | Open Subtitles | هذا طبيعي جداً أعني بخصوص العلاقات عليك تقبّل الأشياء كلها |
| Birazcık kafan karışmış gibi duruyorsun ama bu tamamen normal. | Open Subtitles | يبدو وأنك مشوّش بعض الشيء وهذا طبيعي جداً هذا.. |
| Ve tercih ettiğin alternatif tamamen normal miydi? | Open Subtitles | والبديل الذي خرجت به كان طبيعياً تماماً ؟ |
| Evet haklısın. Bu tamamen normal. | Open Subtitles | نعم , أنت محق هذا طبيعي للغاية |
| Çünkü bunlar sahip olabileceğimiz tamamen normal duygular. Böyle bir kayıp yaşadıktan sonra. | Open Subtitles | إذ إن كل تلك مشاعر طبيعية تماماً عندما تعاني خسارة كالتي عانيتها |
| tamamen normal, 14 haftalık, insan fetüsü. | Open Subtitles | طبيعي تمامًا جنين بشري عمره 14 أسبوع |
| Ben orada değilken, tamamen normal . | Open Subtitles | ، بصورة طبيعية تماما كما لو أني لست موجودا هناك |
| Bizce fortlamak kadının tamamen normal bir bedensel işlevi. | Open Subtitles | إننا نعتقد أن إطلاق الريح هو وظيفة جسدية طبيعية جداً للإناث. |
| Çocuklarım tamamen normal hayat olamaz, ama ben ve bir denemek lazım. | Open Subtitles | لا يمكن لأطفالي أن يحظوا بحياة طبيعية كلياً ، لكن يمكنني أن أحاول |
| Tomografisi tamamen normal. | Open Subtitles | صور الأشعة المقطعية سليمة تماما. |
| Seninle tamamen normal bir konuşma yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أسعى حاليًا أن أحظى بمحادثة عادية معك |
| Yaptığın şey herneyse... tamamen normal. | Open Subtitles | مهما كان الذي تعمله هو طبيعي جدا |
| İki ihtimal de tamamen normal olup bu işin fıtratında bulunmaktadır. | Open Subtitles | أي من النتيجتين طبيعية بالكامل هذه هي الطبيعة بحد ذاتها |
| Henüz bir teşhis yok. Kanı tamamen normal. | Open Subtitles | لا يوجد تشخيص بعد، نتيجة تحليل دمه طبيعية تمامًا. |