Galaksiler arası köprüyü tamamlamak için potansiyel uzay geçitlerini tanımlamak... önceliğimiz olmalı, bütün küçük köylerin yerlileriyle temas kurmak değil. | Open Subtitles | يجب أن نحدد بوابات الفضاء لإكمال الجسر بين المجرات ذلك يجب أن يكون أولوياتنا ليس إقامة اتصالات مع السكان المحليين |
Yani kurbanı tamamlamak için hâlâ bir kadına ihtiyaçları var. | Open Subtitles | هذا يعني بأنهم ما زالوا يحتاجون إلى امرأة لإكمال التضحية. |
Bu nedenle 35 m uzunluğundaki ofisi tamamlamak için... ...kağıt tüpler ve ahşap bağlantı elemanları getirdik. | TED | لذا جئنا بأنابيب الورق المقوى والمفاصل الخشبية لإكمال مكتب طوله 35 مترا. |
Dürüst olmak gerekirse çalıştıkları projeyi tamamlamak için büyük baskı altındalardı. | Open Subtitles | ولكي نكون منصفين، لقد كانوا تحت ضغط هائل لإنهاء مشروعهم الحالي. |
Görevimi tamamlamak için ne kadar çocuk öldürmem gerekirse öldürürüm. | Open Subtitles | قد أقتل العديد من الأطفال لو تطلب الأمر لإتمام مهمتي |
Bu görevi tamamlamak için özel bir ekibe ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | كنّا بحاجة إلى فريق خاص لإنجاز تلك المُهمّة |
Heykelin dijital yeniden inşaasını tamamlamak için fotoğraflarını arıyoruz. | TED | فوجدنا بالفعل صورًا لإكمال البناء الرقمي لهذا التمثال. |
Ve benzer olarak, şimdi, birşey yapmadan önce, bir işi başarıyla tamamlamak için kendime ne tarz bir kafa yapısına ihtiyacım olduğunu sorarım. | TED | وبالمثل، الآن قبل أن أفعل أي شئ سألت نفسي ما هي العقلية المطلوبة لإكمال المهمة بنجاح |
Portreyi tamamlamak için adeta bir dalgaya kapılmış, büyük bir hevesle çalışıyordum. | Open Subtitles | مدفوع للأمام على موجة من المجد عملت بشغف لإكمال الصورة |
Yıllarca kıtayı kat eden tren yolu hattını tamamlamak için çalışarak ellerine geçen her kuruşu biriktirmişler. | Open Subtitles | عملوا لسنوات لإكمال السكك الحديدية العابرة للقارات مدخرين كل أموالهم، ثم يقومون بإرسالها إلى عائلاتهم |
Diğerleri fantezisini tamamlamak için öldürüldüler. | Open Subtitles | أما الآخرين فقد قتلوا فقط لإكمال هذا الخيال الذي لديه |
Aptal aile fotoğrafını tamamlamak için tek eksiğimiz bir kedi. | Open Subtitles | أحمق هو كل ما ينقصنا لإكمال صورة العائلة |
Paris'te bir stüdyo tutacağım. Aklımdaki bir tabloyu tamamlamak için. | Open Subtitles | لقد اتخذت ستوديو في باريس ، لأغلق على نفسي لإنهاء لوحة في عقلي |
Ne yazık ki, naquadria projesini tamamlamak için altında kaldığı baskı...ona bedelini ödetti. | Open Subtitles | للأسف، الجهد المتواصل لإنهاء مشروع النكوادريا له ضريبته |
Ve görevini tamamlamak için bunlara ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | ستحتاج إلى هذين لإتمام المهمة. ليس هناك مهمة. |
Ameliytaın bu kısmını tamamlamak için | Open Subtitles | لدينا مساحة محدودة جداً لإتمام هذا الجزء من الجراحة |
Çok net konuştum. İşi tamamlamak için bir gününüz var yoksa sonuçlarına katlanırsınız, dedim. | Open Subtitles | أوضحتُ بجلاء أنّه كان أمامكم يوم واحد لإنجاز عملكم |
Sahte görünüşünü tamamlamak için onu bir dişiye daha çok benzeten renklere bürünüyor. | Open Subtitles | ليكمل تنكّره، يغيّر اللون ليبدو كأنثى أكثر. |
Transa geçtiğimde, ritüeli tamamlamak için perdeleri kapatın. | Open Subtitles | عندما أقع في الغيبوبة أسدلوا الستار لأكمال الطقس |
Ayrıca bu işi tamamlamak için de tek şansın benim. | Open Subtitles | وأنا أيضا أفضل فرصة لديك لاتمام هذا العمل |
Efendim, Ali, görevi tamamlamak için kendini öldürmeye razıydı. | Open Subtitles | علي يوافق على التضحية بحياته لاكمال العميلة |
Görevini tamamlamak için dışarıdan birini kullanmışsın. | Open Subtitles | لقـد استخـدّمتَ شخصـاً مجهـولاً لينهي مهمّتـك. |
Bugün Cuma Mart altıncı Bunu tamamlamak için | Open Subtitles | اليوم هو الجمعة، السادس من مارس لنكمل الأمر |
Bunun yerine gücün hikayesini tamamlamak için 19. yüzyıla geri dönmek istiyorum. | Open Subtitles | بدلاً من الاستطراد فيه،أريد العودة إلي القرن التاسع عشر لأكمل قصة القدرة |
beni yakalamak için fırsat kolladığına, görevi tamamlamak için yeri göğü birbirine kattığına, ama bunun imkansız olduğuna... | Open Subtitles | عن فرصه للقضآء علي بنفسك ان حركت الجنه و الارض لتكمل مهمتك لكن اثبتت انه مستحيله |
112 mil süren bisiklet etabını tamamlamak için 8 saat 45 dakikam vardı. | TED | كان أمامي 8 ساعات و45 دقيقة لاستكمال مضمار طوله 180 كم. |
E, ne o zaman ? Eserini tamamlamak için 2 cinayeti daha var. | Open Subtitles | مازال باقيا له جريمتين حتى تكتمل تحفته النادره |
Kendim tamamlamak için nörolojik araştırmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أبحاثه في علم العصبية لإستكمال أبحاثي. |