| - Bak, bunu tamir edeceğim ama karın demiri yerine geri koymazsa gerçekten hiçbir anlamı olmaz. | Open Subtitles | أنـظر,سوف أصلح ذلك لكن إذا زوجتك لم تـضع الـحديد لـتـدعمة فـلاتـوجد حقاً ضمانة. |
| Hayatımı kazanmak için bilgisayar tamir edeceğim, yani... | Open Subtitles | سوف أصلح الحواسب من أجل المعيشة ، لذا... |
| Kuluçka makinasını tamir edeceğim çünkü etmezsem, o şeyi asla çalıştıramazsın. | Open Subtitles | حسنا، أنا ذاهب لإصلاح آلة الفقس لأننى إذا لم أفعل, لن تجدى شيئا لعينا يعمل |
| Sabah saat tamir edeceğim, kaçayım ben. | Open Subtitles | حسناً، لديّ موعد مبكر لإصلاح إحدي الساعات، لذا يجدر بي أن أخلد للنوم. |
| Sen otobüs durağını yıktın. Evet, biliyorum hanımefendi. Yarın bunu tamir edeceğim. | Open Subtitles | ــ كسرت لافته موقف الحافلة ــ أجل، أعرف سيدتي، سأصلحها غداً |
| Onu tamir edeceğim, kaliteli olacak. Benimleyken her zaman güvendesin. | Open Subtitles | سأصلحه , وأتأكد منه أنت دائماً في أمان معي |
| Evet, bir ara onu da tamir edeceğim. | Open Subtitles | نعم، لَكنِّي سَأَتقدّمُ إليه. |
| Daha ne kadar ben tamir edeceğim? | Open Subtitles | إلى متى يجبُ عليّ إصلاح الأشياء لأجلكِ؟ |
| - tamir edeceğim. - Karavan bozuldu. | Open Subtitles | سوف أصلحها - الشاحنة تترحن - |
| Misafirler farkına bile varmadan penceresini tamir edeceğim. | Open Subtitles | ساصلح النافذة قبل ان يلاحظ الزوار |
| Ön camın çatlamış, onu da tamir edeceğim. | Open Subtitles | سأصلح هذا الحاجب الزجاجي أيضا لأنني أراه مكسوراً |
| Bunu tamir edeceğim. | Open Subtitles | أوه، سوف أصلح هذا |
| Bunu senin için tamir edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلح هذه لك |
| Hasarlı damarı tamir edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلح الوريد المتضرر |
| Yukarı çıkıp lavaboyu tamir edeceğim tamam mı? | Open Subtitles | هل تمانعن إن ذهبت لإصلاح مغسلة الحمام؟ |
| - Binayı tamir edeceğim. | Open Subtitles | انا ذاهب لإصلاح المبنى. العودة، انتقل. |
| Verandayı tamir edeceğim. | Open Subtitles | لإصلاح السقف. |
| Tamam, peki. tamir edeceğim. | Open Subtitles | حسنا , حسنا , سأصلحها |
| tamir edeceğim. | Open Subtitles | حسناً, سأصلحها |
| tamir edeceğim ve hemen geri getireceğim. | Open Subtitles | سأصلحها هناك |
| Bu da Raquel, yolda giderken geyiğe çarpmış. Arabasının marşı bozulmuş. Ben de tamir edeceğim. | Open Subtitles | صَدَمت غزال، ومشغل المحرك مفصول سأصلحه لها |
| En kısa zamanda tamir edeceğim Eve gidiyorum merak etme. | Open Subtitles | سأصلحه حالما أعود إلى المنزل، لا تقلقي. |
| Evet, bir ara onu da tamir edeceğim. | Open Subtitles | نعم، لَكنِّي سَأَتقدّمُ إليه. |
| Bu basamağı tamir edeceğim. | Open Subtitles | عليّ إصلاح هذه الدَرجة |
| Onu tamir edeceğim. | Open Subtitles | سوف أصلحها |
| Bunu nasıl tamir edeceğim? | Open Subtitles | كيف ساصلح هذا؟ |
| Bunu tamir edeceğim. | Open Subtitles | سأصلح هذا من أجلكِ. |