Eğer yaşam desteği tehlikeye girdiyse, gemiyi Tamir için indirmiş olabilirler. | Open Subtitles | إذا فشل دعم الحياه ربما يكونوا هبطوا بالسفينه لإصلاحها |
Annemin Tamir için çağırdığı adamlar daha da kötü etiler o da onları asliye mahkemesine verdi. | Open Subtitles | الرجال والدتي استأجرت لإصلاحها أدلى به للتو الأمر سوءا، ذلك، أخذتها منه إلى محكمة المطالبات الصغيرة. |
Tamir için mıknatısı kapatmaları gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن يوقفوا المغناطيس لإصلاحها |
Sophie, eğer kuzenim Yuri Tamir için yarım saate burada olacağını söylediyse yarım saate burada olur. | Open Subtitles | صوفي , اذا ابن عمي , يوري , قال بأنه سيكون هنا في نصف ساعة ليصلح السيارة سوف يكون هنا في نصف ساعة |
Bazı şeylerimi bırakmaya gelmiş, sonra da tuvaleti Tamir için kaldı. | Open Subtitles | جاء الى هنا ليجلب بعضا من اغراضي وبعدها جلس ليصلح دوره المياه |
Ama şu avizenin ayarlı anahtarını Tamir için beyaz bir elektrikçi geldiğinde... | Open Subtitles | لكن عندما جاء الكهربائي اللذي كان ابيض... ليصلح مفتاح الضوء الكهربائي من على الثريا |
İyi ki Tamir için tam da yerini biliyorum. | Open Subtitles | "من الحسن أنّي أعرف المكان الملائم لإصلاحها" |
Tamir için dünyanın her yanından saat geliyor ve işinde çok çok iyidir. | Open Subtitles | ، تجلب له الساعات لإصلاحها ، من جميع دول العالم وهو ماهر جداً في ذلك "لا أعتقد بأن "البلوتباد |
Tamir için sakızdan fazlası gerekecek. | Open Subtitles | ستحتاج لما هو أفضل من العلكة لإصلاحها |
Tamir için birkaç saniyeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأحتاج إلى بضعة ثوان لإصلاحها |
Tamir için birilerini göndertirim. | Open Subtitles | سأرسل شخصا ليصلح هذه |
Sızıntıyı Tamir için hani. | Open Subtitles | ليصلح التسريب |