Yaklaşık dört gün içinde, savunma makamının tanığı olarak mahkemeye çıkıp tam olarak bildiklerini mahkemeye anlatacaksın. | Open Subtitles | ثم بعدها بأربعة أيام تظهر كشاهد و تقول للمحكمة كل ما تعرف |
Dr. Cartwright vicdanının sesini dinleyerek Peder Moore'un teybindeki ayinin görgü tanığı olarak biz başvurdu. | Open Subtitles | الدكتور كارترايت أتى إلينا بضمير حي كشاهد عيان على عملية الطرد التي في شريط الأب مور |
Sayın Yargıç, savunma Bay Collegio'yu Bay Lamborne'un dürüstlüğü konusundaki sorgusunda, karakter tanığı olarak kullandı. | Open Subtitles | سيدتي القاضية، الدفاع أثناء استجوابه للسيد كاليجيو حول نزاهة السيد لامبورن، قد استعمله كشاهد على شخصيته |
Seni dinledim ve şimdi de savcı tanığı olarak gösteriliyorum. | Open Subtitles | لقد استمعت اليك والان هم يطلبونني كشاهد للادعاء |
Bunu söyleyen adam görgü tanıklarının güvensizliği hakkında yazmış, geçmişte görgü tanığı olarak yalan ifade veren ve hafıza kaybı olan biri. | Open Subtitles | يقول ذلك الرجل الذي يتحدث في كتاباته عن عدم موثوقية شهود العيان رجل قام بتقديم بلاغ خاطئ كشاهد عيان في الماضي |
Bay Mulder, Maryland Eyaleti'nin uzman bir tanığı olarak, bize çalışmalarınızdan bahseder misiniz ? | Open Subtitles | " سيد " مولدر " كشاهد خبير لولاية " ميريلاند هل يمكن أن تعرفنا بمؤهلاتك ؟ |
Ona ihtiyacın olursa diye sadece 'kişilik tanığı' olarak burada olduğu söyledi. | Open Subtitles | يقول أنّه هنا كشاهد شخصية في حال احتجته |
Seni bir suçun baş tanığı olarak Leavenworth'e yolluyorlar. | Open Subtitles | ستذهب الى ليفينورث كشاهد في جريمة. |
Ama Simms'in cinayetinin tanığı olarak, savunma avukatı... onun yüz körlüğü olduğunu söyleyebilir. | Open Subtitles | لكن كشاهد لجريمة " سيمس " ؟ المحامي المدافع سوف يقضي يوماً حافلاً بقضية عمى الأوجه |
Belki de onu delillerle çürütme tanığı olarak çağırmalıyım. | Open Subtitles | ربما يجب أن أطلبه كشاهد نقض |
Bir cinayetin görgü tanığı olarak aranıyorsun. | Open Subtitles | أنت مطلوب كشاهد على جريمة قتل |
Carmelo'yu soyacağız ve ardımızda görgü tanığı olarak Sam'i bırakacağız. | Open Subtitles | نسرق (كارميلو)، ونترك (سام) خلفنا، كشاهد على السرقة. |
Seni Rasmus Holm Jensen karşı davanın, kilit tanığı olarak gözaltına alıyoruz. | Open Subtitles | أنت محتجز كشاهد رئيسي في القضية المرفوعة ضد (راسموس ينسن هولم) |
Hey, Mike. Şoförü karakter tanığı olarak eklesek mi? | Open Subtitles | (مايك)، كيف يمكننا أن نضيف السائق كشاهد لسمعتك؟ |