"tanığım" - Translation from Turkish to Arabic

• شاهد
• شاهدي
• شهود
• شاهدة
• الشاهد
• شاهدتي
• شاهدى
• حجة غياب
• الشاهدة
• شاهدتى
• شاهدٌ
• عيان
• عذر غياب
• شاهدتين

Ve oldukça kötü yaralandı. Benim de konuşamayan bir tanığım var.
وهو مصاب بجروح سيئة جداً وأنا لدي شاهد لا يستطيع التحدث

Ames'in cinayet yerini terk eden iki kişiyi görmüş bir tanığım var.
لقد وصلني تقرير يفيد بأنه يوجد شاهد رأى رجلان يغادران مسرح الجريمه

Telefon kayıtlarını nasıl çıkardın bilmiyorum ama barmen tanığım yalan oldu.
لا أعلم كيف استخرجتي سجلات المكالمات لكن شاهدي فزع من ذلك

Ana tanığım, Marita Covarrubias Birleşmiş Milletler için çalışıyor ve yerini tespit edemiyorum.
شاهدي المركزي، ماريتا كوفاروبياس... الأعمال ل الأمم المتّحدة... وأنا لا أستطيع حدّد مكانها.

Burada olduğumu iddia etmeye kalksanız bile şimdi Gresham Kulüp'te yemek yediğime yemin edecek dört tane çürütülemez tanığım var.
على الرغم أنك كنت تعزم أن لدي أربعة شهود لا يمكن الشك بهم الذين سيشهدون ويقسمون أنني في الوقت الحاضر

Bir görgü tanığım var, kız arkadaşı. Bunu yaparken onu gördüğünü söylüyor.
أنا لدي شاهدة إنها صديقته تقول إنها رأته يفعلها

tanığım davadaki gerçeklerle ilgili eşsiz bilgilere sahip bir pozisyonda.
هذا الشاهد في موضع ليكون لديه معرفه بحقائق تلك القضية

En önemli tanığım dün kızıyla konuşmuş. Bugün de ifade vermekten kaçınıyor.
شاهدتي الأساسية تحدثت مع ابنتها فى الأمس وهي الآن تسحب شهادتها

Buraya çağırmak istediğim planlanmamış bir tanığım var.
عندي شاهد غير محدّد بأنّ أنا أحبّ إتّصال هنا اليوم.

- Sonraki tanığınızı çağırın. - Başka tanığım yok.
ناد على شاهدك التالي سيد روهر ليس لدي شاهد آخر

Kat 7 ve 8'de, 7. ve 8. katta bir patlama olduğunu söyleyen bir görgü tanığım var.
لدى شاهد عيان الذى قال أنه كان هناك أنفجار فى الدور السابع و الثامن .. السابع والثامن

Haftalardır arka semtlerde dolaştığı hakkında söylentiler var, fakat annen haricinde görgü tanığım yoktu.
كانت هناك إشاعات حولها تحوم حول الأحياء الفقيرة لأسابيع، لكني لم أكن مقتنعة من شاهد العيان حتى حصول ذلك لأمك.

Çalmakla suçlandığın motosiklette veya yakınında bulunan her türlü delilin meşruluğunu çürütecek uzman bir tanığım var.
لدي شاهد خبير على عداء مع شرعية أي دليل مطروح داخل أم قرب الدراجة التي أتهم بسرقتها

Karısı kaybolmadan hemen önce bu soysuzu karısıyla birlikte güvertede gören bir tanığım da var. Herif yine de elini kolunu sallayabiliyor.
لديّ شاهد رأى هذا السافل على سطح السفينة مع زوجته قبل فقدانها

12 kişinin tanıkları dinlediği bir sistem bu yok ettiğin tanığım dahil.
نظام يتطلب 12 شخصاً أن يجلسوا ويستمعوا لشهادة الشهود وهذا يتضمن شاهدي الذي جعلته يختفي

CIA bu işin içinde ve benim tanığım terörist olarak tutuklandı.
أصبحت وكالة الاستخبارات متورطة وتم اعتقال شاهدي بتهمة الارهاب.

Müvekkilim veya tanığım rolünü oynayacak kimsem yok görünüyor ki güvenebileceğim birini bulmam gerekiyor.
وليس لدي أي شخص ليلعب دور موكلي أو شاهدي و من الواضح أنني أواجه شخص لا يمكنني الوثوق به.

Her şeyi görmüş, mahkemece itham edilemez bir tanığım var.
لا انا لدي شهود موثوق بهم ولقد رأو كل شئ

Ben teknik bir tanığım. 30'dan fazla duruşmada ifade verdim.
أنا شاهدة تقنية لقد شهدت في ما يزيد عن 30 محاكمة

Frank Serpico yıldız tanığım olunca bu herifleri büyük jürinin önüne çıkaracağım.
سيكون هناك هيئة محلفين كبرى لهؤلاء الملاعين بحضور نجمي الشاهد سربيكو

Yıldız tanığım olacaktın güya.
كُنتِ من المفروض أن تكوني شاهدتي اللامعة

Daha da önemlisi, baş tanığım oldukça yaşlı.
والأكثر أهميه أن شاهدى الرئيسى رجل عجوز جدا

Neyi imzalamamı istiyorsanız gösterin. O gece için benim tanığım var.
أرني أين تريد توقيعي ,لدي حجة غياب لتلك الليلة

Sayın yargıç, bir sonraki tanığım, Jamnabai.
سيدي "الشاهدة التالية هي " جامنا باي

O, benim potansiyel tanığım.
. أنا من أحضرت ويفر إلى هنا . إنها شاهدتى المُحتملة

Gözden geçirmem lazım çünkü ben bir uzman tanığım.
ملفاتُ قضيّةٍ، أحتاجُ إلى الإطلاعِ عليها لأنني شاهدٌ خبيرٌ.

Sanırım tanığım varmış.
أخمّن أنّ لديّ عذر غياب بعد كلّ شيء

Davamı toparlıyorum da... ikinizden de karakter tanığım olmanızı istiyorum.
أنا أُحضِّرُ لقَضيتي و أَودُ أن تكونا شاهدتين على شَخصيتي