"tanışır" - Translation from Turkish to Arabic

• يقابل
• يلتقي
• تقابل
• تلتقي
• يُقابلُ
• التقى
• يلتقون
• تلتقين
• إلتقى

BİRİNCİ BÖLÜM Tom silah sesleri duyar ve Grace'le tanışır.
الفصل الأول حيث يسمع توم طلقات النيران و يقابل جريس

Oğlan oğlanlarla tanışır, oğlan oğlanı kaybeder, oğlan psikanaliste düşer.
شاب يقابل شاب، شاب يفقد شاب و شاب ينتهى به المطاف إلى أخصائى نفسى

Sonra bir kızla tanışır kız çok güzeldir, adam âşık olur sonra bunun iyi bir şey olacağını sanırsın ama kızın dolandırıcı olduğu ortaya çıkar ve adamı soyar adamın cüzdanını alır adam da dımdızlak kalır ne cüzdanı vardır ne de kredi kartları.
ولكن بعد ذلك يلتقي بفتاة انها جميله ويقع في الحب معها اذن تعتقد انه سيكون الشيء الشيء السعيد

Oğlan kızla tanışır, oğlan kızı başka bir erkeğe kaptırır oğlan kendini öldürür.
رجلٌ يلتقي بفتاة، الرجلُ يخسر الفتاة لرجل أفضل منهُ الرجلُ يقتُل نفسهُ.

Bekar bir kadın bir herifle tanışır... ve adam, hapisten yeni çıktığını söyler.
إمراءة غير متزوجة تقابل فتي وهو يخبرها أنه قد خرج لتوه من السجن

Bir modacı gibi eğitilir ve küçük bir firmada işe girer birisi ile tanışır, hamile kalır, terk edilir.
تتدرب في مجال الخياطة تتوظف في شركة صغيرة تلتقي بشاب ويهجرها بعد أن تسبب في حملها

Oğlan kızla tanışır, oğlan kızı kaybeder. Oğlan kızı alır.
فتىً يُقابلُ فتاة، الفتى يخسَر الفتاة، الفتى يحصَل على الفتاة

Bilirsin, birisi biriyle tanışır, biri sıkılır.
كما تعلمين, شخص يقابل شخص آخر شخص يشعر بالملل

15 yaşındaki bir oğlan, bir tele-kızla nasıl tanışır?
كيف لفتى في الـ 15 من عمره أن يقابل سيدة بائسه؟

Tıpkı o filmler gibiydi. Erkek bir kızla tanışır ve birbirleriyle konuşup hikayelerini anlatırlar ve gülerler.
كان الأمر شبيهاً بأحد الأفلام عندما يقابل شاب فتاة

Erkek kızla tanışır, aşık olurlar, çayırlarda koştururlar.
ولد يقابل بنت، يقعان في الحب، يتقافزان عبر المروج

Sonrasında esas kızla ahırlarda tanışır.
وبالتأكيد، هو يلتقي بفتاته عند أحد الإسطبلات

Oğlan kızla tanışır, oğlan kızla yatar.
فتىَ يلتقي فتاة يُمارسُ الفتى الجِنس

Ama bir gün İris, Soğan adında bir kızla tanışır.
ولكن في يوم من الأيام تقابل فتاةً تدعى بصلة.

Daha önce duymuşsundur. Kız erkekle tanışır, erkek kıza birşeyler alır, Kız mutlu ayrılır.
فتاة تقابل فتى، يشتري لها أشياء و ترحل سعيدة

Bu binadan hiç çıkmadı ki nasıl olur da Askeri Eğitim Kumandanlığından biriyle tanışır?
لم يسبق لها أن غادرت هذا المبنى أبدًا كيف أمكنها أن تقابل رئيس مركز التدريب العسكري

Yukarı Batı Yakası'nda, bekar bir kız, bir matador ile nerede tanışır acaba?
أين يمكن لفتاة عزباء أن تلتقي مصارع ثيران بالجانب الغربي؟

Bak sana düşündüğümü söyleyeyim-- dişi, üstün paraya ihtiyacı vardır ve anne babasıyla arası iyi olmayan zengin bir kızla tanışır itaatatkar kocasını kızı fidye için alıkoymaya ikna eder.
إليك ما الذي أفكر فيه أنثى مُسيطر عليها تشحذ النقود تلتقي بمراهقة غنية في الخارج مع أبويها

En iyi hikâye, oğlan kızla tanışır, oğlan kızı kaybeder, oğlan kızı alır.
فتىً يُقابلُ فتاة، الفتى يَخسَر الفتاة، الفتى يحصَل على الفتاة

İranlı adam bara girer, güzel bir kadınla tanışır ve içkiler içilir.
دخل رجل فارسي لحانة التقى بفتاة جميلة، شربا معا

Yani, insanlar tanışır ve bir bok söylemeden ayrılırlar.
أقصد أن الناس يلتقون ببعضهم و يغادرون إلى بلد آخر من دون قول شيء

Bazen bir erkele tanışır ve tam bir domuz olduğunu düşünürsün, ama sonra aslında iyi bir çocuk olduğunu fark edersin.
أحياناً تلتقين رجلاً تحسبينه خنزيراً ولكن تدركين لاحقاً أنه حسن البنية.

1956'da, ülkece tanınmış bir doğum uzmanı, eski bir bar şarkıcısıyla tanışır.
في عام 1956،الخبير المعروف على الصعيد الوطني في مجال الخصوبة إلتقى مع المغني السابق في ملهى ليلي