"tanışıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أقابل
        
    • ألتقي
        
    • اقابل
        
    • أجتمع
        
    • أُقابلُ
        
    - Bakın, her gün nasıl ateş edileceğini öğrenmek isteyen onlarca insanla tanışıyorum. Open Subtitles إسمع، كل يوم أقابل العديد من الاشخاص الذين يريدون تعلم كيفية إطلاق مسدس
    İsveç'te yaşıyorum, çok öğrenciyle tanışıyorum. TED في السويد حيث أعيش، لقد كنت أقابل عدداً من الطلاب.
    Senin gibilerden almıyorum. Sadece çocuklarla tanışıyorum sanki. Open Subtitles ليس رجال مثلك يبدو أنني أقابل فتيان صغار
    Bir sürü insanla tanışıyorum sanıyorlar ki iyi yaptıkları hiç bir şey yok. TED ألتقي بجميع أنواع البشر الذين لا يعتقدون أنهم جيدون حقا في أي شيء.
    Her gün, nükleer tehditler alanında gerçek öncülerle tanışıyorum. TED كل يوم، ألتقي بأناس أعتبرهم روادً حقيقيين في مجال التهديدات النووية.
    Metroda kızın biriyle tanışıyorum ve ona bir gün içinde âşık oluyorum. Open Subtitles اقابل فتاة في قطار الانفاق ونقع في الحب لمدة يوم
    Aynı zamanda benden nefret eden kayın annem ve babamla tanışıyorum. Open Subtitles أنا أختار اليوم كي أقابل أباء زوجي الذي يكرهاني بالفعل
    Çıkıyorum, yeni insanlarla tanışıyorum, eğleniyorum ve bu biraz garip. Open Subtitles أضع نفسي هنا أقابل أناس جديدة أحصل على بعض المتعة العادية وهذا محرج
    Yanlış anlamayın ilk kez bir bayan ödül avcısıyla tanışıyorum Open Subtitles أنا لا أعني إهانتكِ. أنا فقط لم أقابل أيّة صائدة جوائز أنثى من قبل
    Bak ben bir sürü insanla tanışıyorum... Open Subtitles إسمع، أقابل أشخاص كثيرين ماذا بحق الجحيم؟
    Pek de kötü değil. Garip insanlarla tanışıyorum. Open Subtitles ليس الأمر بهذا السوء أقابل أشخاصا مثيرين للإهتمام
    Uzun bir koma tatili yapıp, tuhaf ve fantastik bir dünyada esir kalan çok tatlı bir çocukla tanışıyorum ve o benimle ilgilenmiyor hiç. Open Subtitles أقابل رجل وسيم وصادف كذلك أنه قضى إجازة غيبوبية طويلة معلّق في عالم غريب , خيالي
    Dünyanın her yerinden insanlarla tanışıyorum ve onlar biliyorsunuz, akademisyenler ve profesörler ve doktorlar ve her zaman şartlardan bahsediyorlar. TED إنني أقابل أناس مختلفين من كل بقاع الأرض ، و هم ، دعوني اخبركم ، اكاديميون و أساتذة جامعات و اطباء، يتحدثون دوماً عن الشروط.
    Çoğumuzun kabul edeceği gibi, 1990'larda dünyadaki en iyi politikacılar Afrikalılardı, Ben her defasında, bu kıta'da çok parlak insanlarla tanışıyorum ve bu insanlar, ülkelerinin ekonomik durumunu değiştiren reformlar yapıyorlar. TED وأظن بأن الجميع يوافقني الرأي أنه في التسعينات كان أعظم السياسيين حول العالم أفارقة وانا أقابل الكثير من المبدعين في شتى أنحاء العالم يقومون بهذه الإصلاحات والتي قلبت موازين الإقتصاد لصالح دولهم
    Ama başka insanlarla da tanışıyorum yaptıkları işi seviyorlar ve başka bir iş yapmayı düşünemiyorlar bile. TED ولكني ألتقي أيضا بأناس يحبون ما يفعلونه ولا يمكنهم تصور القيام بأي شيء آخر.
    İlk defa bir aktrisle tanışıyorum. Open Subtitles لكنها المرة الأولى التي ألتقي بها بممثلة
    Çok fazla insanla tanışıyorum ve çok fazla parti yapıyorum. Open Subtitles ألتقي بالكثير من الناس و أقيم الكثير من الحفلات
    Ben her gece saygıdeğer beylerle tanışıyorum. Open Subtitles انا ألتقي بالرجال المحترمين كل ليلة
    Bir adamla tanışıyorum, üç hafta içerisinde o ilişkiye sahip olduğum her şeyi veriyorum ve sonunda bir top gibi yere çakılıyorum. Open Subtitles اقابل شاب اضع كل ثقلي في هذه العلاقة لثلاث أسابيع و بعد ذالك, ينتهي بي المطاف متحطمة
    Beni tanırsın, hayatım çok hızlı. Her gün binlerce insanla tanışıyorum. Open Subtitles أجتمع بألف شخص جديد كلّ يوم، إضافة إلى، دعينا نواجهه
    Çok isterdim ama, binlerce 100 yaşındaki insanla tanışıyorum. Open Subtitles حسنا, أنا احب هذا أنا أُقابلُ الآلافَ من الأشخاص بعمر المئة سنة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more